İstanbul'un Sancaktepe ilçesi adeta kabusa döndü dün. Göz açıp kapayıncaya kadar, saniyeler içinde her şey altüst oldu. Normal bir gün gibi başlayan o an, birdenbire trajediye dönüştü.
Samandıra Caddesi'nde seyir halindeydi herkes. Bir tır, bir otomobil... Hepsi rutinin parçasıydı ta ki o korkunç ses duyulana kadar. Metal sesi, cam kırılması, çığlıklar - her şey birbirine karıştı.
O An Her Şey Değişti
Otomobil aniden -neden bilinmez- tıra arkadan çarptı. Öyle bir çarpışma ki, adeta zaman dondu. Şok edici bir andı bu. Arabanın ön kısmı tırın arkasına adeta gömülmüştü, resmen bir teneke kutu gibi ezilmişti.
Sürücü mahsur kaldı içeride. Sıkışmıştı, çıkamıyordu. İnsanın kanını donduran bir manzaraydı.
Kurtarma Savaşı
Olay yerine gelen itfaiye ekipleri hiç vakit kaybetmedi. Sanki bir film sahnesi gibiydi - makaslar, kesici aletler, her şey hazırdı. Dakikalar geçmek bilmiyordu, her saniye önemliydi.
Ekipler tam anlamıyla bir savaş verdi. Metali kesiyor, parçalıyor, sürücüyü kurtarmak için var güçleriyle çalışıyorlardı. Zorlu, yorucu, stresli bir operasyon... Ama sonunda başardılar.
Sürücüyü çıkardıklarında herkes rahat bir nefes aldı. Yaralıydı evet, ama en azından hayattaydı. Ambulans hemen hastaneye doğru yola çıktı.
Bu tür kazalar insana şunu düşündürüyor: Hayat gerçekten bir saniyede değişebiliyor. Dikkatli olmak, kurallara uymak - bunlar sadece laf olsun diye söylenmiyor. Bazen bir anlık dalgınlık büyük bedeller ödetebiliyor.
Sancaktepe'de yaşanan bu olay, hepimize trafikte daha dikkatli olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Umarım sürücü çok geçmeden sağlığına kavuşur ve bu tür kazalar bir daha yaşanmaz.