İstanbul'da dün akşam saatlerinde yaşanan bir trafik kazası, ardından gelişen olaylarla adeta bir kabusa dönüştü. Alkollü olduğu iddia edilen bir sürücünün kullandığı kamyonet, bilinmeyen bir nedenle yoldan çıkarak devrildi. Ancak asıl skandal, kaza sonrasında yaşandı.
Olay yerine intikal eden gazetecilerden biri, olayı görüntülemeye çalışırken alkollü olduğu öne sürülen sürücünün hedefi haline geldi. Sürücü, gazetecinin kamerasına sinirle yaklaşarak, "Çektiğin adamları bir düşün, taşın da öyle çek" şeklinde tehditkâr ifadeler kullandı.
Olay Yerinde Gergin Anlar
Gözlerine kan oturmuştu adamın - öfkeden neredeyse titriyordu. Gazetecinin her hareketini izliyor, kamera açısını değiştirdiği anda daha da hırçınlaşıyordu. Etrafta toplanan vatandaşlar ise bu manzara karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyordu.
Bir an için her şey durdu sanki. Trafik tamamen kesilmiş, insanlar nefeslerini tutmuş, bu absürt sahneyi izliyorlardı. Sürücünün sarhoşluktan sallandığı her halinden belliydi zaten, ama bu küstahlık, bu pervasızlık gerçekten inanılmazdı.
Tehditler Büyüyor
Gazeteci mesleki soğukkanlılığını korumaya çalışsa da, tehditler giderek daha da somutlaşıyordu. "Buraları bilmiyorsun galiba" diye ekledi sürücü, ses tonundaki o karanlık vurguyla birlikte. Sanki arkasında kimlerin olduğunu ima ediyordu - o klasik, klişe ama bir o kadar da ürpertici tavır.
Polis ekipleri olay yerine ulaştığında ise durum zaten kontrolden çıkmak üzereydi. Sürücü hâlâ agresif tavırlar sergiliyor, gazeteciyi taciz etmeye devam ediyordu. İşin ilginç yanı, bu kadar kalabalık içinde, bu kadar göz önünde böyle bir cüreti gösterebilmesiydi.
Sonuç: Gözaltı ve Soruşturma
Neyse ki polis ekipleri duruma hızlıca müdahale ederek sürücüyü etkisiz hale getirdi. Yapılan ilk kontrollerde sürücünün alkollü olduğu tespit edildi. Hem trafik kazası hem de gazeteciye yönelik tehditler nedeniyle gözaltına alındı.
Bu olay aslında çok daha büyük bir soruna işaret ediyor bence. İnsanlar artık kameraların, tanıkların önünde bile bu kadar pervasızca hareket edebiliyorlar. Sarhoş araç kullanmanın verdiği o sahte cesaret mi, yoksa toplumda yerleşik bir yılgınlık mı bilinmez - ama durum vahim.
Gazeteci arkadaşımız ifadesini aldırdı, savcılık soruşturma başlattı. Şimdi sıra adaletin tecelli etmesinde. Umarım bu tür olaylar sadece istisnai durumlar olarak kalır ve toplum olarak daha fazla yüzleşmek zorunda kalmayız.