Dün akşam saatlerinde başlayan ve tüm gece boyunca devam eden şiddetli yağış, adeta bir kabusa dönüştü. Sabah uyandığımızda ise gerçekten yürek burkan bir manzara ile karşılaştık. Sel suları çekilmişti evet, ama geriye ne kaldı biliyor musunuz?
Mahalleler bir savaş alanını andırıyor. Yolları kaplayan çamur tabakası, arabaların nasıl bir güçle sürüklendiğinin sessiz tanığı adeta. Bazı araçlar ters dönmüş, bazıları ise birbirine girmiş halde - insanın içi acıyor gerçekten.
Evler İçler Acısı Durumda
Su basan evlerde yaşayan vatandaşlarımız şu an büyük bir şok yaşıyorlar. Kapıları açtıklarında karşılaştıkları manzara: çamur içinde kalmış eşyalar, ıslanmış kitaplar, kullanılamaz hale gelmiş beyaz eşyalar... İnsanın yıllarca emek vererek biriktirdiği her şey, bir gecede yok olmuş.
"Daha dün burada çocuklarımız oynuyordu" diyor yaşlı bir amca, gözleri dolu dolu. "Şimdi baktığımda tanıyamıyorum bile mahallemi."
Hayvan Kayıpları Yürekleri Dağlıyor
En acı olanı ise hayvanların durumu. Sürüklenerek ölen koyunlar, inekler... Çiftçiler için bu sadece maddi kayıp değil, aynı zamanda duygusal bir yıkım. Ahırlarından çıkan bir çiftçi, "30 yıllık emeğim bir gecede gitti" diyor, sesi titreyerek.
Kurtarılmayı bekleyen hayvanlar için ise acil müdahale ekipleri seferber olmuş durumda. Veterinerler, gönüllüler - herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor ama kayıplar maalesef çok büyük.
Yetkililer Sahada
Belediye ekipleri sabahın erken saatlerinden itibaren çalışmalara başladı. Temizlik, hasar tespiti, ihtiyaç sahiplerine yardım - her şey bir anda yürürlüğe girdi. Ancak yapılacak o kadar çok şey var ki...
İtfaiye ekipleri suyu tamamen boşaltılamamış bölgelerde pompalarla çalışıyor. Elektrik ekipleri ise güvenlik nedeniyle kesilen elektriği kontrollü bir şekilde vermeye çalışıyor. Herkes tetikte, herkes görev başında.
Şu an için en acil ihtiyaç: temiz su, gıda ve barınak. Özellikle yaşlılar ve çocuklar için durum daha da zor. Soğuk hava ve nemli ortam, sağlık sorunlarını da beraberinde getirebilir.
Bu felaketin yaralarını sarmak zaman alacak gibi görünüyor. İnsanlar sadece evlerini değil, anılarını, umutlarını da kaybetmiş durumdalar. Ama şunu biliyoruz ki, birlik olursak bu zor günleri de atlatacağız. Yeter ki yalnız olmadıklarını hissetsinler.
