Güneş henüz ufukta yükselirken, Sindirgi'de hayat bir anda altüst oldu. O anları yaşayanlar için sabahın o ilk ışıkları, hiç beklemedikleri bir manzarayı aydınlattı adeta.
Binaların çöktüğü o an... İnsanın içini burkan bir sahne. Beton yığınları arasında kaybolmuş hayatlar, yitirilen anılar, yok olan emekler. Depremin acımasız yüzüyle ilk kez tanışanlar için her şey bir anda silinip gitti.
Sabahın Sessizliğini Yırtan Felaket
Aslında her şey o kadar normal başlamıştı ki. Sindirgi halkı, diğer günlerden farksız bir sabaha uyanıyordu. Ta ki yerin dibinden gelen o uğultuya kadar. Sonrası? Tam bir kaos.
İşte o görüntüler... Kameralara yansıyan manzara, depremin ne kadar acımasız olabileceğini bir kez daha hatırlattı hepimize. Yıkıntılar arasında arama kurtarma ekiplerinin çabaları, insanüstü bir mücadelenin hikayesi gibiydi.
Enkaz Altından Umut Hikayeleri
Belki de en zoru, enkaz altından çıkarılanların o anki ifadeleriydi. Gözlerindeki şaşkınlık ve korku, anlatılması güç duygular barındırıyordu. Kimi sevdiklerinin ismini sayıklıyor, kimi ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
- Binaların nasıl bir kağıt gibi yığıldığını görmek...
- İnsanların çığlıklarının sabahın sessizliğini yırtışı...
- Kurtarma ekiplerinin o insanüstü çabası...
Her biri ayrı bir dram, ayrı bir hayat hikayesi aslında.
Depremin Ardından Sindirgi'de Hayat
Şimdi? Sindirgi halkı toparlanmaya çalışıyor. Yıkıntılar arasında kaybettiklerini arayanlar, evsiz kalanlar, yardım bekleyenler... Hepsi bir umut ışığı arıyor.
Doğanın bu kadar acımasız olabileceğini biliyorduk aslında. Ama her seferinde yine şaşırıyor, yine hazırlıksız yakalanıyoruz. Sindirgi'de yaşananlar, deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleşmemizi sağladı.
O sabahın ilk ışıkları, hiç kimsenin unutamayacağı bir manzarayla doğdu Sindirgi'de. Ve maalesef, bu görüntüler hafızalardan silinmeyecek.