Yerin derinliklerinden gelen o tanıdık uğultu yine kendini hatırlattı. 22 Eylül 2025 günü, Türkiye'nin üç farklı noktası aynı anda sallandı adeta. Öyle sessiz sedasız değil, yerin dibinden gelen bir uyarı gibiydi.
AFAD'ın verilerine göre -ki onlar bu işin resmi kaydını tutuyor- ilk sarsıntı sabah 08.30'da Sivas'ı vurdu. 4.1 büyüklüğündeki deprem, derinlerden gelen bir iç çekiş gibiydi. Merkez üssü Sivas'ın göbeği sayılır.
Öğle saatlerine doğru, tam 11.45'te bu kez sahne Hatay'a kaydı. AFAD'ın dediğine göre 3.7 büyüklüğünde bir sallantı. Kandilli ise -onların ölçümleri her zaman biraz farklıdır- 3.8 olarak kaydetti. İşin ilginci, her iki kurum da derinliğin 7 km olduğunda hemfikir.
Balıkesir'de Akşam Sürprizi
Gün bitmek üzereyken, akşam 18.20'de Balıkesir'de hafif bir sarsıntı hissedildi. AFAD'ın verdiği rakam 3.2. Kandilli ise "3.3" diye düzeltiyor. Küçük bir fark belki, ama ölçüm tekniklerindeki o ince ayrıntılar işte.
Depremlerin hepsi sığdı - 5 km ile 10 km arası derinlikte. Yüzeye yakın olunca hissedilmesi de daha fazla oluyor tabii. Neyse ki ilk belirlemelere göre can kaybı ya da büyük çaplı hasar bildirilmedi. Ama şunu unutmamak lazım: Küçük de olsa her deprem, büyüğünün habercisi olabilir.
Uzmanlar Ne Diyor?
Jeologlar, bu tür sığ depremlerin özellikle dikkatle izlenmesi gerektiğini söylüyor. "Küçük bir sarsıntı, büyük bir enerjinin habercisi olabilir" diye uyarıyorlar. Özellikle Hatay bölgesi - geçen yılki büyük depremin yaraları henüz tam sarılmamışken - bu tür sarsıntılar insanın içini bir hoş ediyor.
AFAD ve Kandilli'nin verileri bazen ufak tefek farklılıklar gösterebiliyor. Bu da ölçüm istasyonlarının konumundan kaynaklanıyor genelde. Ama netice olarak ikisi de aynı uyarıyı yapıyor: Deprem hayatın bir gerçeği ve hazırlıklı olmak şart.
Sonuç olarak, 22 Eylül günü üç farklı ilimiz hafif de olsa sallandı. Büyük bir yıkım olmaması en büyük şansımız. Ama şunu asla unutmayalım: Deprem değil, hazırlıksız olmak öldürür. Her sarsıntı bize bu gerçeği bir kez daha hatırlatıyor.
