
Gökyüzü pırıl pırıl, her şey sakin derken... Birden! Yerin dibinden gelen o tanıdık, ürpertici uğultu. Balıkesir'in Sındırgı ilçesi, bu sabah saatlerinde aniden uyandı. AFAD'ın açıklamasına göre, sabah 08.01'i 43 saniye geçe, yerin yaklaşık 7.18 km derinliğinde bir sarsıntı baş gösterdi. Richter ölçeğine vurulduğunda 3.7 büyüklüğünde kayda geçen bu deprem, aslında 'hafif şiddette' kategorisine girse de, o anı yaşayanlar için hissiyat çok daha farklıydı.
Merkez üssü tam olarak Sındırgı olarak belirlenen deprem, civardaki ilçelerde de –özellikle yüksek katlı binalarda oturanlar– tarafından hissedildi. İnsanların yüreği ağzına geldi, kısa ama bir o kadar da uzun süren o birkaç saniyede. Peki ya sonrası? AFAD'dan hızlı bir açıklama geldi: Şu ana kadar herhangi bir hasar veya can kaybı bildirilmedi. İyi haber!
Bölge sakinleri ise sosyal medyaya döküldü. Kimi "Masadan su bardağım devrildi" dedi, kimi "Yatağımız sallandı, kalbim yerinden çıkacak sandık" diye yazdı. O anki tedirginliği anlatırken, bir yandan da her şeyin normale dönmüş olmasının rahatlığını paylaştılar. Zaten bölge, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın güney kollarına yakınlığı nedeniyle deprem riski taşıyan bir coğrafyada yer alıyor. Dolayısıyla bu tür sarsıntılar, maalesef sürpriz sayılmaz.
Peki, Böyle Durumlarda Ne Yapmalı?
İşte asıl mesele bu! Küçük de olsa her sarsıntı, büyük bir depremin habercisi olabilir mi? Uzmanlar diyor ki: Asla paniğe kapılmayın. Yapılacak ilk şey, sakin olup bulunduğunuz yerde güvenli bir noktaya (çök-kapan-tutun pozisyonu) geçmek. Pencere, devrilebilecek mobilya veya kitaplıklardan uzak durmak şart. Deprem bitene kadar orada kalmak en doğrusu.
Sonrasında ise –özellikle böyle hasarsız atlatılan depremlerden sonra– elektrik, gaz ve su vanalarını kontrol etmek, olası bir artçı sarsıntıya karşı hazırlıklı olmak gerekiyor. AFAD'ın ve diğer yetkili kurumların açıklamalarını takip etmek de bir o kadar önemli. Neyse ki bu sefer her şey yolunda görünüyor. Umarız hep böyle hafif atlatılır.