
Yerin derinliklerinden gelen o tanıdık sarsıntı yine kendini hatırlattı. Öyle ki, dün akşam saatlerinde ülkenin dört bir yanından deprem haberleri gelmeye başladı. AFAD ve Kandilli Rasathanesi'nin verileri ise adeta bir hareketlilik haritası çizdi önümüze.
İstanbul'da silik bir sarsıntı hissettim diyenler oldu mesela. Küçükçekmece'de kaydedilen 3.2 büyüklüğündeki deprem, aslında rutin sayılabilecek türden. Ama yine de insanın içine bir kurt düşürüyor değil mi? Özellikle de şu son dönemlerde.
Detaylar ve Derinlikler
İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında 4.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 7.3 kilometre derinlikte kaydedilen bu sarsıntı, Ege'nin o bildik hareketliliğini bir kez daha hatırlattı. Bölge sakinleri 'hafif ama belirgin' şekilde sallandıklarını ifade ettiler.
Ankara'da ise durum daha sakin. Mamak'ta 2.8'lik bir deprem kaydedilmiş. Belki çoğu kişi hissetmemiştir bile. Ama işte bu küçük sarsıntılar bize şunu gösteriyor: Türkiye'nin neredeyse her noktası deprem üretebilecek potansiyele sahip.
Diğer İllerden Notlar
Manisa'nın Soma ilçesinde 3.5 büyüklüğünde bir deprem daha var listede. Derinliği 5.1 km olarak ölçülmüş. Bölge halkı sarsıntıyı 'kısa süreli ama etkili' olarak tanımlıyor.
Van'ın Erciş ilçesinde ise 3.9 büyüklüğünde bir deprem kaydedilmiş. 10 km derinlikte meydana gelen bu sarsıntı, bölgenin depremselliğini bir kez daha hatırlatıyor. Aslında her deprem, bize hazırlıklı olmamız gerektiğini fısıldıyor adeta.
Kandilli Rasathanesi ve AFAD'ın verileri genel olarak uyum içinde. Küçük farklılıklar olsa da bu, ölçüm tekniklerinden kaynaklanıyor. Uzmanlar, bu tür küçük depremlerin enerji boşalımı açısından aslında iyi olduğunu söylüyorlar ama kim bilir? Belki de büyük depremlerin habercisidirler - Allah korusun.
Sonuç olarak, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yaşamaya alışmamız gerekiyor. Bu küçük sarsıntılar bize sadece bir uyarı aslında. Hazırlıklı olmak, bina dayanıklılığı ve acil durum planları... Unutmayalım ki deprem öldürmez, bina öldürür.