İstanbul Boğazı dün akşam saatlerinde nefesleri kesen bir olaya sahne oldu. Adeta bir aksiyon filminden fırlamış gibi duran bir sahne: Dümen dinlemez bir yolcu motoru ile koskoca bir kargo gemisi, boğazın serin sularında göz göze geldi. Ve işte o an...
Her şey o kadar hızlı oldu ki, orada bulunanların anlatımına göre, iki metal devin çarpışma sesi boğazın sessizliğini paramparça etti. O anları cep telefonu kamerasıyla kaydeden bir tanık, "Hayatımda duyduğum en dehşet verici gürültüydü" diye anlatıyor ya, gerçekten de öyleydi.
Kazadan Sonra Yaşananlar Şaşırttı
Olay yerine kısa sürede Sahil Güvenlik ekipleri ve deniz polisi intikal etti. İki gemide de can kaybı yaşanmaması ve ciddi bir yaralanma olmaması herkesi rahatlattı. Fakat asıl sürpriz, kaptanların ifadelerinin alınmasının ardından geldi.
Yolcu motorunun kaptanı ile kargo gemisinin sorumlu kaptanları, gerekli adli işlemler için karakola götürüldü. Herkes bir gözaltı beklerken, savcılık talimatıyla adli kontrol şartıyla serbest bırakılmaları herkeste şaşkınlık yarattı. Yani, tutuklanmadılar.
Peki Neden Serbest Bırakıldılar?
Konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmadı henüz. Ancak deniz hukuku uzmanlarına kulak verirsek, bu tür çarpışma olaylarında kusur oranının belirlenmesi için kapsamlı bir teknik inceleme raporunun şart olduğunu söylüyorlar. Belki de serbest bırakılmalarının ardında bu yatıyordur. Sonuçta, kimin ne kadar hatalı olduğunu anlamak için o siyah kutuların, yani seyir kayıt cihazlarının incelenmesi gerekiyor.
Tabii bir de şu var: İki kaptanın da ifadesinde "şaşırtıcı" bir uyum olduğu söyleniyor. Her ikisi de birbirini suçluyor ve kendi manevralarının doğru olduğunda ısrar ediyor. İşin içinden çıkılmaz bir hal almış durumda.
Olay, İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiğinin ne kadar yoğun ve riskli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Bu dar ve dolambaçlı suyolundan her gün yüzlerce gemi geçiyor ve en ufak bir dikkatsizlik böyle sonuçlara yol açabiliyor. Umarım bu olay, daha büyük felaketlerin önüne geçmek için bir uyarı işareti olur.
