
Gökyüzünde bulutların bile ürkekçe kaçıştığı o an, İstanbul bir kez daha yerin derinliklerinden gelen uğultuyla irkildi. 31 Temmuz 2025 sabahı, saatler henüz günün ilk ışıklarını yudumlarken, beklenmedik bir misafir kapıyı çaldı: 4.7 büyüklüğündeki deprem.
Silivri açıklarında, Marmara'nın nazlı sularının 7.4 kilometre altında patlak veren bu sarsıntı, öyle bam teli etkisi yarattı ki, sadece İstanbul'da değil, Kocaeli'nden Tekirdağ'a kadar geniş bir coğrafyada kendini hissettirdi. AFAD'ın verilerine göre merkez üssü tam da uzmanların yıllardır işaret ettiği o kritik hat üzerindeydi.
Panik Yok Ama Tedbir Var
Kandilli Rasathanesi'nin sismik kayıtları adeta bir elektro gitar solosu gibi titrerken, yetkililerden gelen açıklamalar nispeten rahatlattı. "Can kaybı yok" cümlesi herkesin içine su serpse de, İstanbulluların yüzündeki o tedirgin ifade kolay silinmedi. Özellikle 1999'u hatırlayanlar için, bu deprem adeta eski bir kabusun fragmanı gibiydi.
- Büyüklük: 4.7 (AFAD) - 4.8 (Kandilli)
- Derinlik: 7.4 km
- Merkez Üssü: Silivri açıkları
- Hissedilen Bölgeler: İstanbul, Kocaeli, Tekirdağ, Yalova
Uzmanlar, "Bu bir uyarı mı yoksa rutin bir hareketlilik mi?" sorusuna net yanıt vermekte zorlansa da, şehrin her köşesindeki deprem çantaları bir kez daha gözden geçirildi. Sosyal medyada ise durum tam bir keşmekeş; kimisi "Kıyamet kopuyor" diye paylaşım yaparken, kimisi de "Bizim bina sağlam" diyerek kendini avutuyor.
Beklenen Büyük Depreme Hazır mıyız?
Jeoloji mühendisleri, bu depremin aslında Marmara'nın altındaki gerilimi azaltan bir "küçük dost" olabileceğini söylese de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin acil durum ekipleri alarm durumuna geçti. Toplanma alanları kontrol edildi, köprü ve viyadüklerde incelemeler başlatıldı.
Şehrin altındaki fay hatları, tıpkı New York metrosundaki müzisyenler gibi ara ara sesini duyuruyor. Peki biz, bu şarkıyı doğru okuyabiliyor muyuz? Deprem değil, hazırlıksız yakalanmak yıkıyor sonuçta.