İstanbul'da öğle saatlerinde aniden gelen bir sarsıntı, kent sakinlerini adeta yerinden hoplattı. Saat tam 12:26'yı gösterdiğinde, sanki yerin dibinden gelen bir uğultuyla başlayan titreme, özellikle Avrupa Yakası'nda oturanlar için oldukça belirgindi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nin açıklamalarına göre, depremin büyüklüğü 4.1 olarak ölçüldü. Merkez üssü Silivri açıkları olan bu sarsıntı, yaklaşık 7 kilometre derinlikte meydana geldi. Aslında bu derinlik, deprem bilimcilerin 'sığ' olarak nitelendirdiği türden - ki bu da hissedilme şiddetini artıran bir faktör tabii.
Şehirdeki Yankıları
Sosyal medya anında patladı desek yeri var. İnsanlar bir anda "Deprem mi oldu?" sorularıyla doldu taştı. Kimi "Masam sallandı!", kimi "Balkondaki saksılar hareket etti" diye paylaşımlarda bulundu. İşte o anlardan bazıları:
- Bakırköy'de ofiste çalışan bir bankacı: "Sandalyemden hafifçe fırladım diyebilirim. 5-6 saniye sürdü ama etkisi uzun sürdü."
- Beylikdüzü'nde evinde olan bir öğretmen: "Dolaptaki tabakların şıkırtısını duydum, hemen kapı pervazının altına geçtim."
- Küçükçekmece'deki bir esnaf: "Raflardaki malların sallandığını görünce dükkandan çıktık."
AFAD yetkilileri, şu ana kadar herhangi bir can veya mal kaybı bildirilmediğini açıkladı. Fakat o kısa anlar bile, İstanbul'da yaşamanın ne demek olduğunu bir kez daha hatırlattı insanlara.
Uzmanlar Ne Diyor?
Deprem uzmanları, bu tür orta büyüklükteki sarsıntıların aslında bölgedeki tektonik hareketliliğin doğal bir parçası olduğunu belirtiyor. Ancak şunu da eklemeden edemiyorlar: Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunan İstanbul için her deprem, adeta bir uyarı niteliği taşıyor.
Jeofizik Mühendisleri Odası'ndan bir yetkili, geçen ay yaptığı açıklamada Marmara Denizi'ndeki sismik aktivitenin normalin üzerinde olduğuna dikkat çekmişti. Bugünkü deprem de bu aktivitenin bir devamı gibi görünüyor.
Peki ya halk? İnsanların aklında hep aynı soru: "Bu, daha büyüğünün habercisi mi?" Uzmanlar bu konuda temkinli konuşmayı tercih ediyor. Depremlerin önceden tahmin edilemeyeceğini vurguluyor, hazırlıklı olmanın önemine dikkat çekiyorlar.
Sonuç Yerine
Bugün yaşananlar, İstanbul gibi 15 milyondan fazla insanın yaşadığı dev bir metropol için küçük ama anlamlı bir hatırlatma oldu. Deprem değil, hazırlıksız yakalanmak asıl felaket diye boşuna demiyor uzmanlar.
Belki de bu küçük sarsıntı, hepimiz için deprem çantamızı kontrol etmenin, ailemizle acil durum planımızı gözden geçirmenin zamanının geldiğini hatırlatan bir işaret oldu. Unutmayalım ki, hazırlık korkuyu azaltan en etkili silahtır.