
Nihayet cumanın o rahatlatıcı son zili çaldı, ofisler boşaldı ama İstanbul'da asıl mesai o anda başladı desek yeri var. Şehrin her iki yakası da adeta motorlu bir çelik yığınına dönüştü. İnanılmazdı, gerçekten.
Anadolu Yakası'ndaki Bağdat Caddesi'nden Avrupa Yakası'ndaki Vatan Caddesi'ne kadar neredeyse her ana arter, sanki görünmez bir el tarafından tıkanmıştı. E-5 ve TEM… Ah o meşhur yollar! Normalde 20 dakikalık mesafeler, akşamın o saatlerinde neredeyse iki saati aşkın bir zamana yayıldı. Kimseden çıt çıkmıyor, herkes bir an önce evine ulaşmanın hayalini kuruyordu.
Köprüler Adeta Durma Noktasına Geldi
Boğaziçi Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ndeki durum içler acısıydı. Araçların far ışıkları, uzayıp giden kırmızı bir nehri andırıyordu. Öyle ki, bazı sürücüler bu durumdan ötürü araçlarından inip nefes alma ihtiyacı bile hissettiler. Trafikte beklemek artık İstanbul'da bir gelenek haline geldi ama bu kadarı da pes doğrusu!
Toplu taşıma araçları da bu yoğunluktan nasibini aldı. Metrobüs ve metro hatları, adeta insan seliyle boğuşuyordu. İnsanlar, bir an önce evlerine ulaşabilmek için adeta birbirleriyle yarışıyordu. Otobüslerdeki yolculuk, normal süresinin neredeyse iki katına çıktı.
Sürücülerden Tepki Yağdı: "Bu Artık Çekilmez Hal Aldı!"
Bu duruma isyan etmeyen yok gibiydi. Araçlarında mahsur kalan sürücüler, sosyal medyadan yaşadıkları sıkıntıyı dile getirmekte gecikmediler. Bir kullanıcı, "İki saattir yoldayım, daha yeni köprüye gelebildim. İstanbul'da yaşamak gerçekten bir sabır işi!" diye yazarken, bir diğeri, "Araç içinde iftarımı yaptım, trafikte bayramlaştık resmen" esprisini yapmayı ihmal etmedi.
Ulaşım uzmanları ise bu durumu değerlendirirken, şehrin kronikleşmiş ulaşım sorununa ve plansız yapılaşmaya dikkat çekiyor. Cuma akşamlarına özgü bu yoğunluğun, hafta sonu tatiline çıkmak isteyenler ve şehir içi hareketliliğin birleşmesiyle katmerlendiği ifade ediliyor. Kısacası, herkes aynı anda yola çıkınca ortaya bu kaçınılmaz tablo çıkıyor.
Peki çözüm? Kim bilir… Belki esnek mesai saatleri, belki daha etkin bir toplu taşıma ağı, belki de hepimizin biraz daha fazla sabır göstermesi. Ama şu bir gerçek ki, İstanbul'da akşam trafiği, nefesinizi tutup bekleyeceğiniz uzun soluklu bir maraton. Eve varana kadar bitmeyen bir hikaye.