İstanbul'da bugün yaşanan trafik keşmekeşi gerçekten göz korkutucuydu. Sabah saatlerinden itibaren artan araç sayısı, ana arterleri adeta park yerine çevirdi. Öyle ki, trafik yoğunluğunun %87'ye kadar tırmandığı anlar oldu - bu oran neredeyse tam bir felç demek!
Boğaziçi Köprüsü'nden TEM'e, E-5'ten Bağdat Caddesi'ne kadar her yerde dur-kalklar, korna sesleri ve sabırsız sürücüler... Kimi işine yetişmeye çalışıyordu, kimi de çocuğunu okuldan almak için yollara düşmüştü. Ama trafik o kadar ağırdı ki, normalde 20 dakika süren yolculuklar 2 saati buldu. İnanması güç ama bazı vatandaşlar araçlarında adeta mahsur kaldı.
Toplu Taşıma da Çare Olmadı
Metrobüsler tıklım tıklım doluydu, insanlar duraklarda beklemekten yorulmuştu. Otobüslerin içi o kadar kalabalıktı ki - kimse inip binemiyordu neredeyse. Metroda ise durum farklı değildi; istasyonlarda uzun kuyruklar oluştu.
Belediye yetkilileri durumu 'olağanüstü' olarak nitelendirdi ama vatandaş için bu, günlük hayatın acı bir gerçeğiydi. Trafik ışıklarının bile çözüm olmadığı bu kaos ortamında, acil işi olanlar için durum tam bir kabusa dönüştü.
Peki Neden Bu Kadar Kötüydü?
Aslında tek bir sebep yoktu. Bir yanda okulların açılması, diğer yanda işe dönüş trafiği derken, şehrin nüfus yoğunluğu bir kez daha kendini hissettirdi. Ayrıca bazı ana arterlerdeki yol çalışmaları da işin tuzu biberi oldu.
- Ana arterlerdeki yoğunluk kritik seviyeleri gördü
- Toplu taşıma araçları kapasitelerinin üzerinde yolcu taşıdı
- Trafik kazaları zaten kötü olan durumu daha da zorlaştırdı
- Alternatif güzergâhlar bile rahatlamadı
İstanbullular için bu, sıradan bir pazartesi sendromundan çok daha fazlasıydı. Sosyal medyada trafikle ilgili paylaşımlar adeta sel oldu - kimisi espriler yapıyor, kimisi de çözüm önerileri sunuyordu.
Ulaşım uzmanları ise durumu değerlendirirken, 'İstanbul'un trafik sorununun artık kronikleştiğini' belirttiler. Acil önlemler alınmazsa, bu tür günlerin daha sık yaşanabileceği uyarısında bulundular.
Sonuç olarak, milyonlarca İstanbullu için bugün yine zor bir gündü. Trafikte kaybedilen zaman, stres ve yorgunluk - hepsi bir araya gelince, şehir hayatının ne kadar yıpratıcı olabileceğini bir kez daha gösterdi. Umarım yarın daha iyi olur, ama kim bilir?
