İstanbul'da Akşam Trafiği Kilitlendi: Yoğunluk %83'e Fırladı!
İstanbul'da Trafik Yoğunluğu %83'e Ulaştı

İstanbul'da bu akşam yine bildiğimiz türden bir trafik kaosu yaşandı desek yanlış olmaz. Saatler 18:00'ı gösterdiğinde, şehrin dört bir yanındaki yollar adeta nefes alamaz hale geldi. Trafikteki araç sayısı öyle bir noktaya ulaştı ki, yoğunluk oranı %83 gibi neredeyse rekor denebilecek bir seviyeye fırladı.

Kim bilir belki de haftanın yorgunluğunu atmak isteyenlerin erken çıkışıydı, belki de o meşhur İstanbul karmaşasının olağan bir tezahürü. Ama sonuç olarak, ana arterlerdeki araçlar sanki birbirlerine yapışmış gibiydi - hareket etmek için neredeyse dua eder gibiydi sürücüler.

Hangi Yollar Daha Kötü Durumdaydı?

Avrupa Yakası'nda durum gerçekten içler acısıydı. E-5 ve TEM gibi ana güzergâhlar, sanki devasa bir otoparka dönüşmüştü. Anadolu Yakası'nda ise Kadıköy ve Üsküdar civarındaki yollar, özellikle sahil şeridinde, neredeyse geçit vermiyordu.

Boğaz köprüleri mi? Onları sormayın bile! Her iki köprü de tam anlamıyla araç doluydu. Sanki tüm İstanbul bir anda yollara dökülmüş gibiydi.

Sürücüler Ne Diyor?

"Her akşam aynı hikaye" diye düşünen yüzlerce sürücü, bu kez daha da sabırsızdı. Kimi eve dönmek için yola çıkmıştı, kimi bir randevusuna yetişmeye çalışıyordu. Ama trafik hepsine aynı acımasız dersi veriyordu: İstanbul'da sabır en büyük erdemdir.

Bir sürücünün iç geçirerek söylediği gibi: "Bu şehirde trafik artık normal bir durum değil, bir yaşam biçimi haline geldi." Haklı mı? Bence oldukça.

Toplu Taşıma da Kurtarıcı Değildi

Metrobüs hatları tıklım tıklımdı - insanlar adeta balık istifi gibi seyahat ediyordu. Metro istasyonlarındaki kalabalık ise göz korkutucuydu. Otobüslerde yer bulmak neredeyse imkansızdı.

Düşünsenize, hem özel araç kullananlar hem de toplu taşıma kullananlar aynı kadere mahkum olmuştu. İstanbul'un o meşhur akşam trafiği, kimseyi ayırt etmiyordu anlaşılan.

Saat 20:00'dan sonra yavaş yavaş rahatlama başladı ama o iki saatlik sıkışıklık, İstanbullulara yine o bildik dersi vermişti: Bu şehirde plansız hareket etmek, trafikte kaybolmaya davetiye çıkarmaktır.

Yarın yine aynı manzarayı göreceğiz muhtemelen. Çünkü İstanbul trafiği - ne yazık ki - değişmeyen bir kader gibi. Belki biraz daha erken çıkarız, belki farklı yollar deneriz. Ama sonuç hep aynı: Eve varmak için verilen o uzun, yorucu mücadele.