İstanbul'da bugün öğle saatlerinde başlayan sağanak yağış, şehir trafiğini tam anlamıyla ele geçirdi. Sanki biri muslukları sonuna kadar açmış da kapatmayı unutmuş gibiydi. Gökyüzünden boşalan seller, yolları nehre çevirirken, trafik de çığırından çıktı.
Boğaz köprülerinden TEM'e, E-5'ten Bağdat Caddesi'ne kadar neredeyse tüm ana arterlerde araçlar adeta mıhlanmıştı. Trafik yoğunluğunun %80 sınırını aştığı bu kaotik tabloda, normalde 20 dakika süren mesafeler 2 saati buldu. Kimi sürücüler direksiyonda kahve içmeyi, kimi de arabasında akşam yemeği yemeyi düşünür oldu.
Yağmur İstanbul'un Nabzını Kesti
O kadar çok araç vardı ki, sanki şehrin tüm otomobilleri aynı anda yola çıkmıştı. Yağmur suyu birikintileri derinleştikçe, bazı araçlar yolda kaldı. Lastikler suya girdi, motorlar stop etti - tam bir kâbustu.
İş çıkış saatiyle birleşen bu trafik kâbusu, toplu taşıma araçlarını da vurdu. Metrobüsler tıklım tıklım, metrolar insan kaynıyordu. İnsanlar eve dönmek için adeta savaş veriyordu.
Sürücülerden Çığlık Gibi Tepkiler
Sosyal medyada ise durum farklı değildi. "4 saattir 10 km gidemedim", "Arabada doğdum, arabada öleceğim" gibi paylaşımlar trafiğin vahametini gözler önüne seriyordu. Bazıları bu süreyi telefonda konuşarak, bazıları da podcast dinleyerek değerlendirmeye çalıştı.
Belediye ekipleri su birikintilerini boşaltmak için seferber olsa da, yağmur şiddetini artırdıkça mücadele zorlaşıyordu. Alt geçitler, viyadük altları - oralar zaten tamamen sular altındaydı.
Ulaşım uzmanları, İstanbul'un altyapısının bu tür ani yağışlara hazırlıksız olduğunu belirtiyor. Ama biz sıradan vatandaşlar için önemli olan, bu trafik çilesinden bir an önce kurtulmak. Umarım bir dahaki sefere daha hazırlıklı oluruz - ya da en azından arabamızda yiyecek bir şeyler bulundururuz.