İstanbul'da dün gece yaşananlar, adeta bir kabusa dönüştü. Gökyüzünün adeta boşaldığı o anlarda, metropolün çehresi birkaç saat içinde tamamen değişti. Her şey o kadar hızlı oldu ki, insanlar neye uğradığını şaşırdı.
Taksim Meydanı ve çevresi -inanması güç ama- tam bir kaos alanına dönüştü. Araçlar, sanki bir lunapark oyuncağıymışçasına, suyun içinde mahsur kaldı. Trafik mi? O da neredeyse diyeceğim, çünkü durma noktasına gelen araçlar, caddeleri adeta bir otoparka çevirdi.
Vatan Caddesi'nde İnanılmaz Görüntü
Asıl şok edici olan ise Vatan Caddesi'nde yaşandı. Yolun bir bölümü -dayanamadı herhalde- çöktü. Evet, yanlış duymadınız! Suyun gücü karşısında beton ve asfalt yenik düştü. Bu durum, zaten kötü olan trafik akışını iyice içinden çıkılmaz hale getirdi.
Orada bulunan bir vatandaşın dediği gibi: "Bir anda her yer su oldu, nereye gideceğimizi şaşırdık." Sanırım bu sözler, yaşanan durumu en iyi özetleyen ifade oldu.
Araçlar Suda Yüzdü
Onlarca araç -neredeyse yüzlerce diyebilirim- sular altında kaldı. Sahiplerinin gözü önünde, çaresizce suyun yükselmesini izledikleri o anları düşünsenize! Bazı sürücüler, araçlarını terk etmek zorunda kaldı. Kimi dizlerine kadar suyun içinde yürümeye çalıştı, kimi de daha güvenli bir yer aradı.
İtfaiye ekipleri ve belediye ekipleri gece boyunca aralıksız çalıştı. Ancak suyun şiddeti öyle büyüktü ki, müdahaleler bir süre etkisiz kaldı. Doğanın gücü karşısında insanın ne kadar çaresiz kalabildiğini bir kez daha gördük.
Metropol Felç Oldu
İstanbul'un birçok noktasında benzer manzaralar yaşandı. Alt geçitler doldu, caddeler göle döndü, yollar ulaşıma kapandı. Toplu taşıma araçları da bu durumdan nasibini aldı. Bazı metro istasyonlarına su doldu, otobüs seferleri aksadı.
Şehrin en işlek arterlerinden bazıları, birkaç saatliğine de olsa tamamen kullanılmaz hale geldi. İnsanlar evlerine dönmekte zorlandı, bazıları ise geceyi iş yerlerinde veya daha güvenli mekanlarda geçirmek zorunda kaldı.
Bu gece, İstanbul'un altyapı sorunlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Her yağışta benzer senaryoların yaşanması, aslında köklü çözümlere ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Umarım bir dahaki sefere daha hazırlıklı oluruz - yoksa aynı filmi izlemeye devam edeceğiz.
