İstanbul'un Sultanbeyli ilçesi adeta kabus gibi bir sabaha uyandı. TEM Otoyolunda, güne hüzünlü bir başlangıç yapan o feci kaza... İki otomobilin çarpışmasıyla birlikte, normalde araç sesleriyle çınlayan otoyol, bu kez siren sesleriyle inledi.
Sabahın erken saatleriydi aslında. Herkes işine, okuluna, bir yerlerine yetişmek için yollara düşmüştü. Ama o iki araç için yolculuk çok erken sona erdi. Nasıl olduysa -belki bir anlık dikkatsizlik, belki de şanssızlık- yolları kesişti ve metal yığınına dönüştüler.
Olay Yerinde Yoğun Çaba
İhbar üzerine olay yerine adeta bir arı kovanı gibi üşüştü ekipler. Ambulanslar, polis araçları, itfaiye... Hepsi bir anda oradaydı. Sanki zamanla yarışıyorlardı -ki öyleydi de zaten. Yaralılar için her saniye altın değerindeydi.
İşte o anlarda, belki de hayat kurtaran müdahaleler yapıldı. Sağlık ekipleri, adeta bir cerrah titizliğiyle çalıştı. Yaralıları araçlardan çıkarmak için uğraş verirken, bir yandan da onları sakinleştirmeye çalıştılar. 'Merak etmeyin, sizlerle ilgileniyoruz' diyen o yatıştırıcı sesler, paniği bir nebze olsun dağıttı.
4 Yaralı Hastaneye Kaldırıldı
Kazadan etkilenen dört kişi -umarım hepsi hafif sıyrıklarla atlatır bu olayı- çeşitli hastanelere sevk edildi. Ambulanslar, acil servis kapılarına yanaştığında, zaten hazır bekleyen sağlık ekipleri devraldı onları.
Trafik mi? Eh, böyle durumlarda trafiğin sıkışması kaçınılmaz oluyor. TEM Otoyolunda oluşan yoğunluk, saatler sonra ancak normale dönebildi. Sürücüler, belki de biraz daha dikkatli olmaları gerektiğini bir kez daha hatırladılar.
Kazanın nasıl gerçekleştiğine dair soruşturma başlatıldı bile. Polis ekipleri, olay yerinde incelemelerini sürdürüyor. Kamera kayıtları, tanık ifadeleri derken, bu puzzle'ın parçaları bir bir yerine oturacak.
Bu tür olaylar, aslında hepimize şunu hatırlatıyor: Yollarda sadece kendi canımız değil, başkalarının hayatları da bizim ellerimizde. Bir anlık dalgınlık, bazen geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabiliyor. Umarım yaralılar en kısa sürede sağlığına kavuşur ve böyle kazalar bir daha yaşanmaz.