İstanbul'un kalbinde, Taksim'de yaşanan o korkunç olayın detayları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Melike Günay adlı genç kadının başına gelenler, adeta bir korku filminin gerçek hayata yansıması gibi. İnsanın içini ürpertiyor doğrusu.
Olay, geçtiğimiz günlerde Taksim'de bulunan bir korku evinde meydana geldi. Melike Günay, arkadaşlarıyla birlikte eğlenceli vakit geçirmek için gittikleri mekânda hayatının şokunu yaşayacaklarını nereden bilsin?
Ani Bir Hareket ve Ardından Gelen Karanlık
"Birdenbire her şey altüst oldu," diye anlatıyor Melike, sesi hâlâ titreyerek. "Karanlık koridorda ilerlerken aniden bir şey oldu. Sanki yer yarıldı ve ben aşağıya doğru savruldum."
O anları kelimelere dökmekte zorlandığı belli. Bir an için nefesinin kesildiğini, vücudunun alarm verdiğini hissetmiş. "Öleceğimi düşündüm, gerçekten. İçimden 'Bu kadar mıydı?' diye geçirdiğimi hatırlıyorum."
Kurtarılma Anı ve Sonrası
Olay yerine gelen sağlık ekipleri ve itfaiye çalışanları, Melike'yi bulmak için seferber olmuş. Dakikalar saatler gibi gelmiş o sırada. En sonunda o kurtarıcı sesler... "Beni bulduklarında hem ağlıyor hem de gülümsüyordum sanırım. Şoktaydım, ne hissettiğimi bilemiyordum."
Olay sonrası hastanede yapılan ilk müdahaleler ve tetkikler... Melike'nin fiziksel yaraları zamanla iyileşecek belki ama ya ruhunda açılan yara? "Hâlâ uykuya dalmakta zorlanıyorum," diye itiraf ediyor. "Karanlık odalara giremiyorum, kapalı alanlarda nefesim daralıyor."
Sorumlular Hakkında Ne Yapılacak?
Bu olay, aslında hepimizin aklına önemli sorular getiriyor. Bu tür eğlence mekânlarının güvenlik standartları yeterli mi? Denetimler etkin şekilde yapılıyor mu? Melike'nin başına gelenler, belki de buzdağının sadece görünen kısmı.
Yetkililer konuyla ilgili soruşturma başlattıklarını açıklamışlar. Ama biliyorsunuz, bazen bu tür açıklamalar mağdurları pek tatmin etmiyor. Melike ve ailesi adalet istiyor, ki en doğal hakları.
İnsan düşünmeden edemiyor - bir eğlence anı nasıl olur da bir kabusa dönüşür? Belki de bu olay, hepimiz için bir uyarı işareti aslında. Güvenlik önlemlerini hafife almamanın, görünüşe aldanmamanın önemi bir kez daha ortaya çıktı.
Melike'nin yaşadıkları, aslında hepimizin başına gelebilecek türden talihsiz bir olay. Umarım bu tür facialar bir daha yaşanmaz ve eğlence mekânları gerçekten güvenli hale gelir.
