Düşünsenize, sıradan bir akşam. Telefonunuz elinizde, sosyal medyada gezinirken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Tamamen normal, değil mi? İşte 19 yaşındaki bir genç de öyle düşünüyordu—ta ki vücudu alarm vermeye başlayana kadar.
Olay, aslında hepimizin yaptığı o basit hata yüzünden patlak verdi: Boynu kırık bir şekilde, saatlerce ekrana bakmak. Genç adam, o gece ani bir karıncalanma ve sonrasında dayanılmaz bir ağrı hissetti. Neredeyse hiçbir şey hissetmemeye başladı boynundan aşağısı.
Doktorlar Şoke Oldu!
Acile kaldırıldığında, doktorların yüz ifadeleri her şeyi anlatıyordu. "Bu yaşta bu kadar ciddi bir boyun yıpranması nadiren görülür" diyen nöroloji uzmanı, MR sonuçlarını incelerken bile inanamadı. Omurgasındaki baskı, neredeyse felce yol açacak kadar ciddiydi.
Peki nasıl oldu da günlük bir alışkanlık bu hale geldi? Cevap aslında çok basit: Tekrarlanan duruş bozukluğu. Sürekli aşağı bakmak, boyun omurlarına normalin çok üzerinde yük bindiriyor. Zamanla disklerde aşınma, sinirlerde sıkışma... ve sonuç? İşte böyle vakalar.
"Artık Telefona Bakamıyorum"
Genç hasta, şimdilerde fizik tedavi görüyor ve yavaş yavaş iyileşme belirtileri gösteriyor. Ancak itirafı çarpıcı: "Sosyal medyaya girmeye korkar oldum. Her telefon elime aldığımda, o korku yeniden geliyor."
Peki bu sadece onun başına gelen bir talihsizlik mi? Kesinlikle hayır. Uzmanlara göre, özellikle Z kuşağı arasında "tekno-boyun" sendromu adı verilen bu durum, sessizce yayılıyor. Belirtiler hafif başlıyor: Boyun tutulması, omuz ağrısı, ara sıra gelen uyuşmalar... Çoğu kişi önemsemiyor, ta ki çok geç olana kadar.
Peki Ya Çözüm?
İşin özeti şu: Telefon kullanımınızı azaltın demek yerine, akıllıca kullanın. Cihazı göz hizanıza kaldırın. Boynunuzu değil, gözlerinizi eğin. Her 20 dakikada bir, en az 20 saniye boynunuzu esnetin. Basit ama etkili hareketlerle, bu riski ciddi oranda azaltabilirsiniz.
Unutmayın, o küçük ekranlar hayatınızı çalmasın. Sağlık, kaybedildikten sonra değeri anlaşılan şeylerden. Bu genç adam şanslıydı, erken müdahale edildi. Siz belki bir sonraki olmayabilirsiniz.
