Türkiye-Ermenistan Sınırında Yeri Sarsan Deprem! 4.2 Büyüklüğünde Sismik Alarm
Türkiye-Ermenistan sınırında 4.2 deprem

Sabahın erken saatlerinde, tam da güne yeni başlayanların işe, okula hazırlandığı o saatlerde, yerin dibinden gelen bir uğultuyla sarsıldı bölge. Saatler 07.31'i gösteriyordu ve Türkiye-Ermenistan sınırında adeta toprak uyandı.

Öyle hafif bir sallantı da değildi hani - 4.2 büyüklüğünde, yerin 5 kilometre derinliğinden gelen bir sarsıntı. Sanki yeraltında devasa bir makine çalışmaya başlamış gibi.

AFAD'ın açıklamasına göre merkez üssü Iğdır'ın Tuzluca ilçesiydi. O anları yaşayanlar "Birden yer oynadı, sanki bir dev yatağından kalkmış da silkelenmiş gibi oldu" diye anlatıyor.

Panik Yok Ama Tedbir Var

Depremi hissedenlerin ilk tepkisi - doğal olarak - bir anlık şaşkınlık oldu. Kimi "Rüzgar mı esti?" diye düşündü, kimi "Araba mı çarptı?" diye etrafa baktı. Ama saniyeler içinde anlaşıldı ki bu, bildiğimiz depremdi.

AFAD yetkilileri hemen harekete geçti. Bölgedeki istasyonlardan gelen veriler incelendi, sarsıntının şiddeti ve etki alanı haritalandı. Neyse ki önemli bir hasar bildirimi gelmedi - ki bu, bölge halkı için büyük bir rahatlama oldu.

Şimdi herkes şu soruyu soruyor: Bu deprem daha büyük bir sarsıntının habercisi mi? Uzmanlar bu konuda temkinli. "Bölge aktif fay hatları üzerinde" diyorlar ama "Her deprem büyük depremin öncüsü değildir" diye de ekliyorlar.

Deprem Kültürü ve Hazırlık

Bu tür orta şiddetteki depremler aslında bize bir şey hatırlatıyor: Hazırlıklı olmak zorundayız. Evet, can kaybı ya da büyük hasar olmadı - ama bir dahaki sefere aynı şansı gösterecek miyiz?

Deprem çantamız hazır mı? Ailece buluşma noktamızı biliyor muyuz? Binamızın sağlamlığından emin miyiz? İşte bu küçük sarsıntılar bize bu soruları sorma fırsatı veriyor.

Bölge sakinleri deprem sonrası normal hayatlarına döndü. Okullar açıldı, işyerleri çalışmaya başladı. Ama o birkaç saniyelik sarsıntının hatırası, akıllardan kolay kolay çıkmayacak gibi görünüyor.