Uşak'ta dün akşam saatlerinde yaşanan o korkunç kaza, hayatın ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha hatırlattı insanlara. Göz açıp kapayıncaya kadar her şey değişiverdi işte.
Merkeze bağlı Akbulak köyü yakınlarındaki o virajlı yolda -ki oraları bilen bilir, ne kadar tehlikeli olduğunu- 34 ABD 170 plakalı cip ile 34 AC 724 plakalı otomobil tam anlamıyla tosladı birbirine. Öyle hafif bir çarpışma falan değildi, o anı görenlerin anlattığına göre sesi kilometrelerce uzaktan duyulmuş.
O An Her Şey Bir Anda Oldu
İşin en acı tarafı şu: kazada cipin sürücüsü H.Y. (45) ve otomobilin sürücüsü M.A. (35) olay yerinde can verdi. Anında hayatlarını kaybettiler. Bir düşünün, belki işten dönüyorlardı, belki de sevdiklerine kavuşmak için yollardaydılar. Kim bilebilir?
Otopark görevlisi M.Ç. ise -Allah'tan- hafif yaralarla kurtuldu bu feci kazadan. Ambulanslar olay yerine adeta ışık hızıyla ulaştı ama ne yazık ki iki cana yetişemediler.
Olay Yerinde Yoğun Mesai
Şu görüntüleri bir hayal edin: polis ekipleri, sağlık çalışanları, itfaiye... Hepsi seferber olmuş, canları kurtarmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Trafik adeta felç olmuş, insanların yüzündeki o şaşkın ifadeyi tahmin edebiliyorum.
Cesetler otopsi için morga kaldırılırken, yaralı da Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne nakledildi. Hastane koridorlarında koşuşturan doktorlar, hemşireler... Herkes görevinin başında.
Kazanın nasıl olduğuna dair soruşturma başlatıldı tabii ki. Trafik polisleri olay yerinde inceleme yaparken, adli birimler de delilleri topluyor. Acaba hız mı yapılıyordu, yoksa dikkatsizlik mi? Bunların hepsi araştırılıyor şu an.
Uşak'ta bir akşam daha karanlığa gömüldü işte. İki aile yıkıldı, belki de çocuklar babasız kaldı. Trafik kazaları -ne yazık ki- sadece istatistik değil, ardında gözyaşı ve hasret bırakan gerçek hikayeler aslında.
