Güney Amerika'nın kanayan yarası Venezuela'da, insan hayatının ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha hatırlatan korkunç bir trajedi yaşandı. Bolivar eyaletindeki bir altın madeninde meydana gelen çökme, on dört ailenin yüreğine ateş düşürdü.
Olay, neredeyse bir film sahnesini andırırcasına aniden gelişmiş. Madenin belirli bölümlerindeki toprak, aniden adeta bir canavar gibi ağzını açmış ve içinde çalışan işçileri yutmuş. İnanması güç ama gerçek - yerin yedi kat altındaki bu karanlık dehlizler, bir anda mezar olmuş on dört insana.
Kurtarma Ekipleri Gece Gündüz Demedi
Olay haber alınır alınmaz, bölgeye acil kurtarma ekipleri sevk edilmiş. Söylenenlere göre, ekipler enkaz altında kalan işçilere ulaşabilmek için gece gündüz demeden çalışmışlar. Ancak ne yazık ki, doğanın gücü karşısında insanoğlunun çabaları bazen yetersiz kalabiliyor.
Maden ocağındaki çökmenin ne kadar geniş bir alanı etkilediği tam olarak bilinmese de, yerel kaynaklar durumun ciddiyetini doğruluyor. Madenin bulunduğu bölge, zaten Venezuela'nın en riskli altın arama sahalarından biri olarak biliniyormuş - ki bu da işin trajik yanını bir kat daha artırıyor.
Göz Göre Göre Gelen Felaket
Aslında bu tür kazaların çoğu, önceden fark edilebilecek işaretler veriyor. Maden işçilerinin anlattıklarına bakılırsa, son günlerde ocakta olağandışı çatırtılar ve küçük çaplı toprak kaymaları yaşanmış. Ama maalesef bu uyarılar ciddiye alınmamış ya da -daha kötüsü- göz ardı edilmiş.
Venezuela'nın maden bölgelerinde güvenlik standartlarının yetersiz olduğu zaten uzun süredir konuşulan bir konu. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar, maalesef bu tür hayati konuların ikinci plana atılmasına neden oluyor. Ve sonuç? On dört aile evine ekmek götürmeye çalışan babasını, kocasını, oğlunu kaybediyor.
Yetkililer olayla ilgili soruşturma başlattıklarını açıklamışlar. Ancak biz biliyoruz ki, açıklamalar ölenlerin ailelerine teselli olmuyor. Bu facia, sadece Venezuela'da değil, tüm dünyada maden güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Umarım bu acı, benzer felaketlerin önlenmesi için bir uyanış olur.