Kimileri için 'sosyal medya fenomeni olma' hırsı, gerçek dünyadaki sonuçları hiçe saymaya yetebiliyor. Nitekim geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay, bu durumu tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.
Düşünsenize: arabanızın sürücü koltuğunda oturmuyorsunuz. Yan koltuktasınız. Ama bir şekilde—belki direksiyonu uzatabilen bir düzenekle, kim bilir—aracı kontrol ediyorsunuz. Üstelik bunu yaparken bir yandan da telefonunuzla çekim yapıyorsunuz. İnanılır gibi değil!
Paylaştı ve Pişman Oldu
İşte bu akıl almaz riski alan bir sürücü, yaptığı şeyi belgelemek ve sanırız biraz da hava atmak amacıyla görüntüleri sosyal medya platformlarında paylaşmaya karar verdi. Büyük bir hata. Çünkü internet asla unutmuyor ve affetmiyor.
Görüntüler kısa sürede geniş bir kitleye ulaştı ve sonunda kolluk kuvvetlerinin kulağına kadar gitti. Emniyet birimleri hemen harekete geçti. Digital ayak izlerini takip etmek onlar için oldukça kolaydı. Sürücüyü tespit etmek ve hakkında işlem başlatmak fazla zaman almadı.
Cezası Ağır Oldu
Peki, böyle bir şeyi yapmanın bedeli ne olabilir? Sadece 'ayıp' olması yetmiyor maalesef. Türkiye'deki ilgili trafik mevzuatlarına göre, aracı gerektiği gibi ve güvenli bir şekilde idare etmemek ciddi bir ihlal. Durum tespit edildikten sonra sürücü hakkında derhal yasal işlem başlatıldı.
Sonuç: Ehliyetine el konuldu. Yani o anları paylaşmanın bedeli, özgürce araba kullanma hakkını kaybetmek oldu. Üstelik bu, muhtemelen uygulanabilecek cezaların sadece başlangıcı. Adli para cezası gibi ek yaptırımlarla da karşılaşabilir.
Uzmanlar Ne Diyor?
Trafik güvenliği uzmanları, bu tür davranışların sadece sürücüyü değil, yoldaki herkesin hayatını son derece tehlikeli bir hale soktuğunun altını çiziyor. 'Sosyal medya beğenisi' uğruna hayatlarla kumar oynamak, kabul edilebilir bir davranış olmaktan çok uzak. Bu olay, belki de hepimize şu soruyu sorma fırsatı veriyor: Dijital bir anlık şöhret için ne kadar risk alınır?
Bir daha böyle bir şey görmek istemiyoruz. Umarız herkes bu olaydan ders çıkarır.
