Adeta bir gerilim filminden fırlamış gibi duran bu operasyon, Türk güvenlik güçlerinin uluslararası arenada ne denli etkili olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kimi uyuşturucu kaçakçısı, kimi dolandırıcı, kimi de organize suç örgütü üyesi olan bu 15 isim, artık yargı önüne çıkmak için Türkiye'de bulunuyor.
Operasyonun belki de en dikkat çekici yanı -ki bu gerçekten hayret verici- suçluların tam 6 farklı ülkeden eş zamanlı olarak getirilmiş olması. İspanya'dan Romanya'ya, Gürcistan'dan Ukrayna'ya kadar uzanan bu geniş coğrafyada yürütülen çalışmalar, adeta uluslararası bir satranç oyununu andırıyordu.
İnterpol'ün Kırmızı Bülteni Devreye Girdi
Peki nasıl oldu da bu suçlular bir anda farklı kıtalardan Türkiye'ye getirilebildi? İşin sırrı, Interpol'ün meşhur kırmızı bülten sisteminde yatıyor. Bu bültenler -tıpkı bir avcının en değerli silahı gibi- uluslararası suçluların takibinde en etkili araçlardan biri.
Emniyet Genel Müdürlüğü Interpol Daire Başkanlığı'nın koordinasyonunda yürütülen operasyonlarda, neredeyse her suçlu için farklı bir strateji izlendi. Kimi hava yoluyla, kimi karayoluyla, kimiyse deniz yoluyla ülkeye getirildi. Bu çeşitlilik, operasyonun ne kadar detaylı planlandığını gösteriyor.
Suç Çeşitliliği Şaşırtıcı
Yakalanan şahısların işledikleri suçlar da en az operasyonun kendisi kadar çeşitli. İşte o suçlardan bazıları:
- Uyuşturucu kaçakçılığı (ki bu listenin en ağır suçlarından biri)
- Organize suç örgütü üyeliği
- Dolandırıcılık ve sahtecilik
- Yaralama ve şiddet eylemleri
- Diğer çeşitli suçlar
Bu isimlerden bazıları yıllardır aranıyordu -tıpkı kayıp bir puzzle parçası gibi. Kimileriyse nispeten yeni suç dosyalarına sahipti.
Türkiye'nin Uluslararası İş Birliği Başarısı
Operasyonun başarısı, Türkiye'nin uluslararası güvenlik iş birliğindeki kararlılığını da ortaya koydu. Farklı ülkelerin kolluk kuvvetleriyle yapılan koordineli çalışma, adeta sınır tanımayan bir mücadele örneği sergiledi.
Emniyet yetkilileri, bu tür operasyonların -inanın bana- Türkiye'nin güvenliğine yönelik tehdit oluşturan herkesin takip edileceği mesajını verdiğini belirtiyor. 'Nerede olurlarsa olsunlar' anlayışıyla yürütülen bu çalışmalar, organize suç örgütlerine de önemli bir darbe vurmuş durumda.
Yakalanan suçlular, adli makamlara sevk edildi ve yargı süreçleri başlatıldı. Bu süreçte -her zaman olduğu gibi- hukukun üstünlüğü ilkesinden taviz verilmedi.
Bu operasyon, Türkiye'nin uluslararası suçla mücadelede ne denli kararlı olduğunu gösteren son örneklerden biri. Güvenlik güçlerimiz, sınır ötesi suçlarla mücadelede etkinliğini her geçen gün artırıyor -ki bu gerçekten takdire şayan.