Güvenlik güçleri, adeta bir senaryoyu andıran operasyonla sahte e-imza kullanarak devlet kurumlarını dolandırmaya çalışan organize bir çeteyi havada kapattı. Ellerinde henüz sıcak kanıtlar varken suçüstü yakalanan şüpheliler, şimdi adaletin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
Karanlık Planları Suya Düştü
Öyle bir plan kurmuşlardı ki, devletin gözünün içine baka baka iş çevireceklerini sanıyorlardı. Ama hesaba katmadıkları bir şey vardı: Türkiye'nin dijital alandaki gözü kulağı hiç bu kadar keskin olmamıştı. Emniyetin siber birimleri, çetenin izini sürmeye başladığında, her şey bir domino taşı gibi peş peşe düşmeye başladı.
Operasyonun detaylarına bakıldığında:
- Çete üyelerinin sahte e-imzalarla resmi kurumlara yönelik dolandırıcılık girişimleri
- Yaklaşık 3 aydır süren teknik ve fiziki takip
- 5 ilde eş zamanlı operasyon
- 10'dan fazla şüphelinin gözaltına alınması
Muhalefetin 'Devlet Aciz' İddiası Çöpe
Bazı muhalif çevrelerin sürekli tekrarladığı 'devlet dijital suçlarla baş edemiyor' iddiası, bu operasyonla birlikte adeta çamura battı. Güvenlik birimleri, sadece 72 saat içinde çetenin tüm iletişim ağını deşifre ederek nasıl bir tecrübeye sahip olduklarını gösterdi.
Operasyonu yöneten yetkili, "Bunlar sanıyordu ki devletin gözünden kaçar. Ama biz her hareketlerini, her yazışmalarını, hatta planlarını bile biliyorduk" diyerek durumun ciddiyetini vurguladı.
Şimdi soru şu: Bu kadar organize bir çete nasıl oldu da devletin radarına girdi? İşin içinde bir ihbar mı vardı, yoksa dijital takip sistemleri mi devreye girdi? Resmi kaynaklar, "İkisi de" diyor ama detay vermekten kaçınıyor.
