Ankara'da Sahte E-İmza Çetesi: 123 Şüphelinin İddianamesi Hazır
Sahte E-İmza Çetesi: 123 Şüpheliye İddianame

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kamu görevlilerine ait sahte kimlik belgeleriyle elektronik imza veren şirketlere başvurarak sahte e-imza çıkaran ve bu imzalarla usulsüz sürücü belgesi ile mesleki eğitim sertifikası düzenleyen organize bir suç örgütüne yönelik kapsamlı operasyonun üçüncü aşamasını tamamladı.

Soruşturmanın Üçüncü Aşamasında Çarpıcı Veriler

Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturmanın son aşamasında, 33 kişiye sürücü belgesi ve 72 kişiye mesleki eğitim sertifikası oluşturulduğu tespit edildi. Soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, 1'i örgüt yöneticisi, 18'i örgüt üyesi olmak üzere toplam 123 şüpheli hakkında ceza talebinde bulunuldu.

Şüpheliler, 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'Suç örgütüne üye olma', 'Resmi belgede sahtecilik', 'Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak' ve 'Bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale suretiyle haksız çıkar sağlama' gibi çok sayıda ağır suçtan yargılanacak.

İlk Kez Fiziki Belge Üretimi Ortaya Çıktı

İddianamede dikkat çeken bir diğer gelişme ise örgütün ilk kez fiziki belge de ürettiğinin tespit edilmesi oldu. Bu sahte belgelerle mesleki eğitim sertifikaları düzenlendiği ve bu sertifikalar kullanılarak işletmeler açıldığı belirlendi.

Örgütün elebaşı olduğu iddia edilen Ziya Kadiroğlu'nun, örgüt üyelerine talimat verdiği, toplantılar düzenleyerek görev dağılımı yaptığı ve üyelere kod isimler verdiği de iddianamede yer alan önemli detaylar arasında.

Önceki İddianamelerle Toplam 322 Şüpheli

Soruşturma kapsamında daha önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iki ayrı iddianame hazırlandı. İlk iddianamede 134, ikinci iddianamede 65 şüpheli olmak üzere toplam 199 kişi hakkında dava açılmıştı. Bu iddianamelerde şüpheliler için 5 yıldan 50 yıla kadar değişen sürelerde hapis cezaları istenmişti.

Hazırlanan ilk iki iddianame Ankara 23'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde birleştirilirken, son iddianame de birleştirme talebiyle aynı mahkemeye gönderildi.

Öte yandan, 10 Ekim'de görülen duruşmada sanıklar Ziya Kadiroğlu, Mıhyedin Yakışır, Yalçın Maraşlı, Gökay Celal Gülen ve Taner Dağhan'ın adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etmiş, itirazı kabul eden nöbetçi ağır ceza mahkemesi sanıkların tutuklanmasına hükmetmişti.