İstanbul adeta bir Hollywood filminden fırlamış gibiydi dün. Sabahın erken saatlerinde başlayan operasyon, şehrin dört bir yanında eş zamanlı gerçekleştirildi. Polisin adeta bir saat mekanizması gibi işlediği bu planlı harekat, organize suç örgütüne ağır bir darbe vurdu.
Olay şöyle gelişti: Emniyet güçleri aylardır üzerinde çalıştıkları bir dosyayı nihayet uygulamaya koydu. Birden fazla ilçede -nerede olduklarını söylemeyeyim, operasyonlar devam ediyor çünkü- eş zamanlı baskınlar düzenlendi. Evler, işyerleri, hatta bazı 'masum' görünen kafeler... Hepsi hedefteydi.
Şafak Vakti Baskını
Güneş henüz doğmamıştı ki, polis ekipleri sessiz sedasız konumlarını almıştı bile. İnsanların çoğu derin uykudayken, onlar Türkiye'nin en büyük metropolünde tarihi bir operasyona imza atmak üzereydi. Ve vurdular da!
Toplamda 52 kişi gözaltına alındı. Bu sayı azımsanacak gibi değil - neredeyse bir otobüs dolusu insan. Savcılık ifadeleri aldı, delilleri değerlendirdi ve nihayetinde karar verdi: Hepsi tutuklanacak. Evet, yanlış duymadınız - hepsi. Bu kadar yüksek bir tutuklama oranı, emniyetin elindeki delillerin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor bence.
Çetenin Faaliyet Alanları
- Uyuşturucu ticareti (en büyük gelir kaynaklarıymış)
- Silah kaçakçılığı (sokaklar daha güvenli olacak)
- Kumar ve bahis şebekeleri
- Fidye amaçlı adam kaçırma
- Yasa dışı bahis siteleri işletmeciliği
Aslında bu liste daha da uzayabilir ama şu an için resmi makamlardan açıklananlar bunlar. İşin ilginç yanı, bu şüphelilerin bazılarının 'saygın' iş adamı kimliği altında faaliyet göstermesi. Görünüşe aldanmamak lazım derler ya, haklılar.
Operasyonun Perde Arkası
Polis kaynakları, operasyonun arka planını anlatırken gerçekten etkileyici detaylar paylaştı. Aylar süren teknik takip, fiziki surveillance - yani gözetleme - ve hatta bazı 'sürpriz' dinlemeler. Tüm bu çalışmalar, organize suç şebekesinin iç yapısını ortaya çıkarmış.
Bir emniyet mensubunun dediği gibi: "Bu iş büyük balıkları yakalamakla bitmiyor, ağın tamamını yok etmek gerekiyor." Ve görünüşe göre bu sefer ağın oldukça büyük bir kısmı temizlenmiş durumda.
Operasyon sonrası yapılan açıklamalarda, şüphelilerin 'çete üyeliği' suçlamasıyla yargılanacağı belirtildi. Bu suçun cezası hafife alınacak gibi değil - yıllarca süren hapis cezalarıyla karşı karşıya kalabilirler. Tabii yargı süreci ilerledikçe her şey netlik kazanacak.
İstanbul'da son dönemde artan bu tür operasyonlar, vatandaşlar arasında da memnuniyetle karşılanıyor. Mahallelerde, kahvehanelerde, iş yerlerinde herkesin dilinde aynı soru: "Acaba sıradaki kim?" Güvenlik güçlerinin bu kararlı duruşu, şehrin suç haritasını değiştirecek gibi görünüyor.
Sonuç olarak, dün İstanbul'da yasa dışı faaliyetlerle uğraşanlar için kötü, şehrin güvenliği için ise oldukça iyi bir gündü. Umarım bu operasyonlar devam eder ve İstanbul gerçekten 'güvenli şehir' unvanını hak eder.