
Emniyet Genel Müdürlüğü, dijital dünyada adeta bir sıtma gibi yayılan dezenformasyonla mücadelede önemli bir adım attı. Sosyal medya platformlarında toplumu yanıltıcı içerikler paylaşan 14 kişi hakkında yasal süreç başlatıldı.
Bu kişilerin paylaşımları incelendiğinde, adeta bir virüs gibi yayılan yanlış bilgilerin toplumda korku ve paniğe neden olduğu tespit edildi. Emniyet yetkilileri, "Artık dijital kirliliğe göz yummayacağız" diyerek operasyonun startını verdi.
Operasyonun Perde Arkası
Aslında bu hamle, son dönemde giderek artan dijital manipülasyonlara karşı beklenen bir tepkiydi. Emniyet birimleri aylardır sosyal medyada dezenformasyon yayan hesapları adeta bir dedektif titizliğiyle takip ediyordu. Ve nihayet, yeterli delil toplandıktan sonra harekete geçildi.
Operasyon kapsamında tespit edilen 14 şahsın paylaşımları incelendiğinde, toplumun hassas olduğu konularda kasıtlı olarak yanlış bilgi yaydıkları ortaya çıktı. Kimisi görsel manipülasyon yapmış, kimisi ise içeriği olduğundan farklı göstermişti.
Yasal Süreç Nasıl İşleyecek?
Şimdi merak edilen soru şu: Bu kişileri nasıl bir yasal süreç bekliyor? Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca, toplumu paniğe sevk edecek şekilde asılsız haber yaymak ciddi bir suç. Sanıklar, eğer suçlu bulunurlarsa hapis cezasıyla bile karşı karşıya kalabilirler.
Emniyet yetkilileri, "Bu operasyon sadece bir başlangıç" diyor. Sosyal medyada dezenformasyon yayan her hesabın takip altında olduğunu vurguluyorlar. Ve ekliyorlar: "Dijital dünya hukuk tanımaz bir alan değil. Herkes yaptığı paylaşımlardan sorumlu."
Peki ya sonra? Bu operasyon, diğer potansiyel dezenformasyon yayıcıları için caydırıcı olacak mı? Uzmanlar, "Kesinlikle evet" diye yanıtlıyor bu soruyu. Çünkü artık sanal dünyada yapılan her paylaşımın gerçek dünyada yankıları olabileceği net bir şekilde görülmüş oldu.