
Görünüşe göre sosyal medyanın parlak ve yapay dünyası, bu sefer gerçek dünyanın soğuk ve sert adli koridorlarına çarpıverdi. Olayın merkezinde, isimleri her daim gündemde olan iki genç fenomen var: Lil Zey ve Aysu.
Bu iş, bildiğiniz basit bir laf dalaşından çok daha ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Öyle ki, taraflar avukatlarını devreye sokmuş ve konu artık yargının önüne kadar gelmiş. İşin içinde hakaret, tehdit ve itibarı zedeleme iddiaları dönüyor. Sosyal medyada başlayan atışmaların nereye varabileceğine dair ibretlik bir örnek sanki.
Peki Nasıl Başladı Bu Kıvılcım?
Aslında her şey, dijital alemin o bildik ve sıradan karşılıklı sataşmalarıyla başladı. Ancak öfke kontrolden çıkınca, sözler ağırlaştı ve işler çığırından çıktı. Taraflardan birinin diğerini 'şiddete teşvik etmekle' suçladığı iddia ediliyor. Öte yandan, karşı taraf da kendisine yönelik ağır hakaretler olduğunu öne sürüyor. Kısacasu, durum oldukça çetrefilli bir hal almış.
Savcılık, şikayet üzerine harekete geçmiş ve bir soruşturma başlatmış. Süreç, İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne intikal etmiş durumda. Hukuki sürecin nasıl ilerleyeceği ise şimdilik herkesin merak konusu. Sosyal medya hesaplarından yapılan bir paylaşım, bir like veya bir yorum, nasıl oluyor da bu denli ağır sonuçlar doğurabiliyor? Düşündürücü.
Peki Ya Taraflar Ne Diyor?
Lil Zey'in avukatı, müvekkilinin maruz kaldığı hakaret ve tehditler karşısında hukuki yollara başvurmaktan başka çaresi kalmadığını belirtiyor. Aysu tarafı ise benzer iddialarla kendisinin mağdur olduğunu savunuyor. Ortada, iki tarafı da incitmiş, derin bir iletişim kazası var gibi görünüyor.
Bu olay, sanal dünyada söylenenlerin aslında ne kadar reel ve kalıcı sonuçları olabileceğini bir kez daha hatırlattı hepimize. Dijital ayak izlerimiz, sandığımızdan çok daha derinlere işliyor. Mahkeme süreci, hem bu iki ismin geleceği hem de benzeri durumlar için emsal teşkil etmesi açısından yakından takip edileceğe benziyor. Sonuçta, klavyede yazılan birkaç kelime, hayatları altüst edebiliyor. İşte size günümüzün acımasız gerçeği.