İstanbul Senin Uygulaması'nda Skandal! 4 Kişiye 'Bilgi Sızdırma'dan Tutuklama
İstanbul Senin uygulamasına bilgi sızdırma operasyonu

İstanbul'da adeta bir deprem etkisi yaratan gelişme! Belediyenin göz bebeği haline gelen 'İstanbul Senin' uygulaması, hiç de hoş olmayan bir şekilde gündeme oturdu. Dijital dünyanın karanlık yüzü bu kez kapımızı çaldı derken, abartmış olmayız herhalde.

Olay şu: Savcılık, uygulama üzerinden vatandaşların kişisel verilerinin -kim bilir ne maksatla- sızdırıldığı yönünde kuvvetli şüpheler üzerine harekete geçti. Ve bu hassas soruşturmanın ilk somut adımı atıldı.

Dört Kişi Tutuklandı, Soruşturma Derinleşiyor

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla yürütülen operasyonda, gözaltına alınan 7 şüpheliden 4'ü için 'tutuklama' kararı çıktı. Geri kalan 3 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı - tabii bu işin henüz başı olduğu aşikar.

Şimdi herkesin aklındaki soru: Bu veriler nereye sızdırılıyordu ve amaç neydi? Cevabı bilen varsa söylesin, çünkü savcılık dosyayı derinlemesine inceliyor. Belki siyasi, belki ticari, kim bilir hangi gizli amaçlar güdülüyordu?

Uygulama Hakkında Kısa Bilgi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) bir süredir hizmet veren bu uygulama, vatandaşların belediye hizmetlerine kolayca ulaşabilmesi için hayata geçirilmişti. Ama görünen o ki, güvenlik konusunda ciddi açıklar oluşmuş.

Düşünsenize, günlük hayatımızı kolaylaştırması gereken dijital sistemler, bir anda mahremiyetimizi tehdit eder hale geliyor. İronik değil mi?

Peki Ya Sonrası?

Olayın duyulmasıyla birlikte, özellikle sosyal medyada vatandaşların tepkisi oldukça sert oldu. Bir kullanıcının dediği gibi: "Kişisel verilerimiz pazarlık konusu mu?" Gerçekten de öyle mi?

  • Tutuklanan şüphelilerin uygulama ile bağlantıları ne düzeydeydi?
  • Kaç kişinin verisi sızdırıldı ve ne kadar süredir bu işlem devam ediyordu?
  • Belediye bu güvenlik açığını ne zaman fark etti ve önlemleri yeterli miydi?

Bu soruların cevapları, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak gibi görünüyor. Savcılık, dosyayı adeta bir dedektif titizliğiyle inceliyor - ki böyle olması da gerekiyor zaten.

Sonuç olarak, dijitalleşmenin getirdiği kolaylıklar kadar riskleri de unutmamak gerekiyor. Bu olay, hepimize bir kez daha gösterdi ki: Kişisel verilerimizin güvenliği, sandığımızdan çok daha hassas bir konu.

Gelişmeleri yakından takip ediyor olacağız. Siz de veri güvenliğinize her zamankinden daha fazla dikkat edin derim - ne de olsa, iş işten geçtikten sonra pişman olmanın anlamı yok.