
Tam da toplumun 'yeter artık' dediği noktada, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın talimatıyla harekete geçen kolluk kuvvetleri, dijital çağın magandalarına çok sert bir ders verdi. Sosyal medya üzerinden adeta terör estiren, bir vatandaşımızı tehdit edip tacizde bulunduğu iddia edilen dört şahıs, artık emniyetin sıkı sorgusundan geçiyor.
Olay, aslında hepimizin her gün maruz kalabileceği türden bir kabusun resmiydi. Bir vatandaş, sanal dünyada karşılaştığı buğulu tehditler ve aşağılayıcı tacizler karşısında çaresiz kalmış, son çare olarak bakanlığın kolluk kuvvetlerine sesini duyurmuştu. Ve işte o andan itibaren mekanizma işlemeye başladı.
Adana, Mersin, Kayseri ve Konya'da eş zamanlı operasyon! Şüphelilerin dört farklı şehirde olduğu tespit edilince, emniyet güçleri aynı anda dört koldan harekata başladı. Kimse birbirinden haberdar bile değilken, hepsi aynı anda gözaltına alındı. Bu, organize suçlarla mücadelede ne kadar kararlı olduğumuzun da bir göstergesi aslında.
Peki bu şahıslar ne yapmıştı da bu kadar sert bir tepkiyle karşılaştılar? İddiaya göre, sosyal medya platformlarını adeta kişisel bir tehdit ve taciz alanına çevirmişler. Bir kullanıcıyı hedef alarak, onun güvenliğini ve huzurunu derinden sarsacak eylemlerde bulunmuşlar. Yaptıkları, sadece bir 'zevk' miydi, yoksa arka planda daha karanlık bir plan mı vardı? Soruların cevapları soruşturma derinleştikçe ortaya çıkacak.
Bakan Yerlikaya'nın konuya bizzat el atması ve süreci yakından takip etmesi, aslında devletin bu tür dijital zorbalıklara asla göz yummayacağının en net mesajı. 'Sanal alemde yaptım, bir şey olmaz' diyenlere, en ağır şekilde cevap verileceği anlaşılıyor.
Şüphelilerin gözaltı işlemlerinin ardından adli makamlara sevk edileceği öğrenildi. Savcılık tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, bu kişilerin geçmişte benzer eylemlerde bulunup bulunmadığı da araştırılıyor. Toplum olarak, sanal dünyada da güvende hissetmek en doğal hakkımız. Ve görünen o ki, bu hak sonuna kadar korunacak.