Adana'da sıradan bir gün, birdenbire kabusa dönüştü. İki lise öğrencisi -henüz hayatın baharında- sokak ortasında akıl almaz bir şiddete maruz kaldı. Olay, gözünüzü kırptığınız bir anda patlak verdi sanki.
Güvenlik kameraları, o korkunç anları kaydetmekten başka çaresi olmayan sessiz tanıklar gibiydi. Bir grup genç, iki öğrenciyi sıkıştırdı. Önce sözlü taciz, sonra yumruklar... Ama asıl vahşet bıçaklar ortaya çıktığında yaşandı.
Saniye Saniye Korku
Kameraların kaydettiği görüntülerde, saldırganlardan birinin elindeki bıçağı savurduğu an yürekleri ağza getiriyor. Mağdur öğrencilerden biri, bıçak darbesiyle yere yığılıyor. Diğeri ise kaçmaya çalışırken yakalanıyor - insanın içi acıyor gerçekten.
Ortalık toz duman. Bağrışmalar, çığlıklar... Mahalle sakinleri şaşkın, kimse ne yapacağını bilemiyor. Belki de en trajik olan, bu sahnenin bir Türkiye gerçeği haline gelmesi.
Sonrası Daha mı Kötü?
Yaralı gençler hemen hastaneye kaldırıldı. Tedavileri sürüyor - durumlarının ciddiyeti ise hâlâ belirsiz. Aileler perişan tabii, kim olsa perişan olurdu. Çocuğunuz okula gidiyor, güvende olduğunu sanıyorsunuz, sonra böyle bir haber geliyor.
Polis olayla ilgili soruşturma başlattı. Saldırganlardan bazıları gözaltına alındı, diğerleri için ise operasyon sürüyor. Peki ya sonra? Bu gençler neden böyle bir vahşete başvurdu? Hepimizin sorması gereken soru bu aslında.
Adana'da yaşanan bu olay, sadece yerel bir haber değil maalesef. Türkiye'nin dört bir yanında benzer manzaralar yaşanıyor. Gençler arası şiddet, giderek daha tehlikeli boyutlara ulaşıyor. Bıçaklar, satırlar... Nereye kadar?
Sokaklarımız güvenli olmalıydı değil mi? Çocuklarımız rahatça dolaşabilmeliydi. Ama görünen o ki, bazı yerlerde bu temel hak bile lüks haline geldi. Umarım adalet tecelli eder ve bir daha böyle görüntüler görmeyiz - bu kadar basit aslında.