Ankara'nın göbeğinde, herkesin gözü önünde yaşanan bu korkunç olay, aslında hepimizin bildiği ama görmezden geldiği bir gerçeği bir kez daha yüzümüze vurdu. Bakın neler oldu...
O Gün Her Şey Çok Normal Başlamıştı
Aslında M.S. isimli genç kızımız -ki adını mahremiyetini korumak için vermiyoruz- o sabah her zamanki gibi evinden çıkmıştı. MS hastalığıyla mücadelesi zaten yeterince zorken, bir de başına bu gelmesin mi?
Ankara'nın o meşhur sıcaklığında, kavurucu bir yaz günüydü. Belki de hayvanların da sinirleri gerilmişti kim bilir? Ama olan oldu işte.
Saldırı Anı: Bir Anda Her Yer Kan İçinde Kaldı
Birdenbire etrafını saran sokak köpekleri... İnsan "Bu kadar da olmaz" diyor ama olmuş işte. Genç kızımızın anlattığına göre, sanki bir anda kendini bir kabusun içinde bulmuş.
Isırıklar, çığlıklar, koşuşturma... Mahalle sakinleri yetişene kadar çok geç olmuştu bile. Kolundaki yaralar öyle derindi ki, doktorlar bile ilk gördüklerinde şok yaşadılar.
Hastane Gerçekleri: Durum Sandığımızdan da Ciddi
Acile getirildiğinde, M.S.'nin durumu hiç de iç açıcı değildi. Yaralar öylesine derin ve enfeksiyon kapmıştı ki, doktorlar hemen müdahaleye başladılar. Ama işin kötüsü, zaman geçtikçe daha da kötüleşti her şey.
Kolumdaki dokular ölmeye başladı - bu sözler gencin ağzından dökülen en acı ifadelerden biriydi. Düşünsenize, bir anda vücudunuzun bir parçasının canlılığını yitirdiğini hissediyorsunuz.
Ailenin Çığlığı: "Artık Bu İş Bir Düzenlemeye Gitsin!"
Aile fertleri -ki onlar da isimlerinin saklı kalmasını istedi- adeta yıkılmış durumda. "Bizim kızımız zaten MS ile mücadele ediyordu, bir de bu başımıza geldi" diyorlar gözleri dolu dolu.
Aslında mesele sadece bu olay değil. Ankara'da son zamanlarda artan sokak köpeği sorunu hepimizin malumu. Belediyeler bir şeyler yapıyor mu? Yapıyorsa yeterli mi? İşte bütün mesele bu!
Peki Ya Çözüm?
Uzmanlar diyor ki, sokak hayvanları konusunda dengeli bir yaklaşım şart. Hem vatandaşların güvenliği hem de hayvanların refahı düşünülmeli. Ama bu olay gösterdi ki, mevcut sistem maalesef işlemiyor.
M.S.'nin tedavisi devam ediyor. Umarız en kısa sürede sağlığına kavuşur. Ama asıl mesele, bir daha böyle acılar yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması.
Bu olay sadece bir kişinin başına gelen talihsiz bir hadise değil, aslında hepimizin ortak sorununun bir yansıması. Dileriz yetkililer bu konuyu ciddiye alır ve kalıcı çözümler üretir.