Olay, bir apartman sakininin sabrının taşmasıyla patlak verdi. Yıllardır süren gerginlik, bu kez fiziksel şiddete dönüştü. Apartman yöneticisi, komşularının sürekli şikayetlerine dayanamayarak köpeğiyle birlikte saldırıya geçti.
"Artık dayanamadım!" diyen yönetici, aslında kendisinin mağdur olduğunu iddia ediyor. Ancak diğer tarafın anlattıkları tamamen farklı. Komşular, yöneticinin köpeğiyle bilinçli olarak huzurlarını kaçırdığını ve en sonunda dayak atmaya varan şiddet eğilimleri olduğunu belirtiyor.
Olayın perde arkası
İşin ilginç yanı, bu olayın bir gecede patlak vermemiş olması. Mahalleliye göre yıllardır süren bir gerilimin son halkasıydı bu. Köpeğin sürekli havlaması, ortak alanları kirletmesi ve yöneticinin buna göz yumması bardağı taşıran son damla oldu.
- Köpek gece gündüz durmaksızın havlıyordu
- Ortak alanlarda dolaştırılıyor ve temizlik yapılmıyordu
- Şikayet edenlere "Burası benim mülküm" diye cevap veriliyordu
Son olayda ise yönetici, bir komşusuna "Seni bu apartmandan sikerim!" diye bağırarak saldırdığı iddia ediliyor. Tabii bu sözler mahkemelik olabilir.
Hukuki süreç başladı
Mağdur durumdaki komşu, olayın ardından hemen savcılığa başvurdu. Darp, tehdit ve hakaret suçlamalarıyla açılan dosya şu an soruşturma aşamasında. Avukatlar, bu tür olaylarda delil toplamanın önemine dikkat çekiyor.
"Apartman yaşamında komşuluk ilişkileri çok önemli" diyen uzmanlar, bu tür sorunların büyümeden çözülmesi gerektiğini vurguluyor. Peki ya sizce? Apartman yöneticilerinin yetkileri nerede başlayıp nerede bitmeli?
