İstanbul'un Esenyurt ilçesi, dün akşam saatlerinde insanın kanını donduran bir olaya sahne oldu. İki aile arasında -nereden başladığı tam olarak anlaşılamayan- bir tartışma, bir anda kontrolden çıktı ve ortalığı bir savaş alanına çevirdi.
Olaylar öyle hızlı gelişti ki, komşular ne olduğunu anlamaya fırsat bulamadı. Bir anda sokakta bağırtılar, çağrışmalar yükselmeye başladı. Bıçaklar parlıyor, sopalar savruluyordu. İnsanlar birbirine girmişti ve durdurması imkansız görünüyordu.
Olay Yerine Gelen Polis ve Ambulanslar
Çığlıkları duyan komşular hemen 112'yi aradı. Polis ekipleri ve ambulanslar olay yerine adeta ışık hızıyla ulaştı. Ancak geldiklerinde manzara içler acısıydı: beş kişi yerde yatıyor, bazıları hala kan kaybediyordu.
İlk müdahaleler hemen oracıkta yapıldı. Yaralıların durumu ağırdı - özellikle bir tanesi... Ne yazık ki hastaneye yetiştirilemedi. Doktorların tüm çabalarına rağmen hayata tutunamadı.
Yaralıların Durumu ve Tedavileri
Diğer dört yaralı ise derhal hastaneye kaldırıldı. Saatler süren ameliyatlar ve tedaviler sonucunda durumlarının stabil olduğu açıklandı. Ama şu an için hepsinin hayatı tehlikede değil - en azından fiziksel olarak.
Psikolojik olarak ise hepsi harap halde. Olayı yaşayanlar, hatta sadece tanık olanlar bile derin bir travma içindeler. Bu tür şiddet olaylarının izleri kolay kolay silinmiyor maalesef.
Olayın Ardındaki Gerçek Sebep Ne?
Peki nasıl oldu da iki aile birbirine düşman oldu? Görgü tanıkları ve komşuların ifadelerine göre, aslında çok basit bir anlaşmazlıktan çıkmış her şey. Belki de önlenebilirdi, kim bilir?
İşin garip tarafı, bu ailelerin daha önceden de aralarının iyi olmadığı söyleniyor. Zaten bir gerilim varmış arada - adeta bir barut fıçısı bekliyormuş gibi. Ve ne yazık ki küçük bir kıvılcım her şeyi alevlendirmiş.
Polis şu an soruşturmayı derinleştiriyor. Olayla ilgili gözaltına alınanlar var tabii ki. Savcılık ifadeleri alıyor, deliller toplanıyor. Adalet yerini bulacak mı? Herkes bunun cevabını merak ediyor.
Esenyurt'taki bu elim olay, aslında hepimize bir ders niteliğinde. Öfkenin ne kadar tehlikeli olabileceğini, bir anlık kontrol kaybının nelere mal olabileceğini gösteriyor. Bir hayat kayboldu, dört kişi yaralandı, onlarca insanın hayatı altüst oldu.
Ve belki de en acı tarafı, bunların hepsi önlenebilirdi. Biraz daha sabır, biraz daha anlayış, biraz daha diyalog... Ama ne yazık ki artık çok geç.