İstanbul'un o her zamanki koşuşturmacası içinde, sıradan bir İETT otobüsü yolculuğu beklenmedik bir trajediye dönüştü. Şehrin kalbinin attığı o anlardan birinde, insanların günlük telaşları arasında, birdenbire her şey altüst oldu.
Olay, dün akşamüstü saatlerinde, şehrin işlek arterlerinden birinde seyir halindeki otobüste meydana geldi. Yolcuların çoğu evlerine dönmenin hayalini kurarken, bir anda etrafı keskin metalin soğuk sesi kapladı. Kim olduğu henüz tam olarak bilinmeyen bir saldırgan, elindeki bıçakla etrafa saldırmaya başladı.
Panik ve Korku Anları
İnsanlar ne olduğunu anlamaya çalışırken, otobüsün içi çığlık sesleriyle doldu. O anları yaşayan bir tanık, "Bir anda her yer kan oldu, insanlar birbirine çarparak kaçmaya çalışıyordu" diye anlatıyor. Gerçekten de o küçük metal kutu içinde yaşananlar, insanın tüylerini ürpertiyor.
Saldırganın hedef gözetmeden, adeta çılgınca hareket ettiği belirtiliyor. Belki de en ürkütücü olanı buydu - hiçbir mantık, hiçbir sebep yoktu arkasında. Sadece saf bir şiddet patlaması.
Müdahale ve Sonrası
Olay yerine hızla intikal eden polis ekipleri, saldırganı etkisiz hale getirerek gözaltına aldı. Ancak ne yazık ki müdahale bazı şeyler için çok geç kalmıştı. Yaralılar derhal en yakın sağlık kuruluşuna sevk edildi, fakat bir vatandaşımız hayatını kaybetti.
Hayatını kaybeden kişinin kimliği henüz resmi olarak açıklanmazken, yaralı iki kişinin tedavilerinin sürdüğü bildirildi. Durumlarının ciddiyeti konusunda ise net bir açıklama yapılmadı - ki bu da endişeleri artırıyor doğrusu.
Şehrin Yeni Kabusu
Bu olay, maalesef İstanbul'da toplu taşıma güvenliği konusundaki endişeleri bir kez daha gündeme getirdi. İnsanlar işe giderken, evlerine dönerken kendilerini güvende hissetmek istiyor. Fakat görünen o ki, şehrin bu temel ihtiyacı giderek daha karmaşık bir hal alıyor.
Emniyet yetkilileri konuyla ilgili soruşturmanın derinlemesine devam ettiğini belirtiyor. Saldırganın motivasyonu, geçmişi ve bu korkunç eylemi neden gerçekleştirdiği araştırılıyor. Ancak şu an için net olan bir şey var: Bir aile bir ferdini kaybetti, iki kişi yaralandı ve onlarca insan derin bir travma yaşadı.
Bu tür olaylar sadece istatistiklerde birer rakam olarak kalmamalı. Toplum olarak kendimize sormamız gereken çok şey var belki de. Nerede yanlış yapıyoruz? Nasıl önleyebiliriz? Sorular uzayıp gidiyor...