Dünya yine kan ağlıyor. İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde düzenlediği son saldırı, insanlık adına yürekleri burkan bir trajediye daha imza attı. Zorla evlerinden çıkarılan masum bir aile, adeta hedef tahtasına dönüştürüldü.
Olay, Gazze'nin kuzeyindeki el-Zeytun mahallesinde meydana geldi. İsrail güçleri, daha önce tahliye emri verdiği bölgede, çıkmak zorunda bırakılan bir ailenin evini adeta yerle bir etti. Saldırı anında evde bulunan onlarca sivil, enkaz altında can verdi.
Yerel kaynakların aktardığına göre—ki bu kaynaklar genellikle doğru çıkıyor—saldırıda çok sayıda kadın ve çocuk da hayatını kaybetti. Kurtarma ekipleri, enkaz altından ceset çıkarmaya devam ederken, ölü sayısının her geçen dakika arttığı belirtiliyor.
Uluslararası Tepkiler Yoğunlaşıyor
Bu insanlık dramı, uluslararası camiada da büyük bir şok etkisi yarattı. Birleşmiş Milletler yetkilileri, olayı "korkunç" ve "kabul edilemez" olarak nitelendirirken, insan hakları örgütleri derhal bağımsız bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.
Avrupa Birliği'nden gelen açıklamalarda da endişe ve üzüntü dile getirildi. Ancak—biliyoruz ki—açıklamaların ötesine geçen somut adımlar maalesef hâlâ yetersiz kalıyor.
Bölgede Durum Gergin
Saldırının ardından Gazze'de protesto gösterileri başladı. İsrail güçleri ile Filistinliler arasında çıkan çatışmalarda onlarca kişinin yaralandığı bildiriliyor. Bölgedeki gerginlik, her geçen gün daha da tırmanıyor.
İsrail tarafı ise—her zamanki gibi—saldırıyı "meşru müdafaa" olarak savunuyor. Askeri sözcüler, hedefte Hamas militanlarının olduğunu iddia etse de, yerel kaynaklar ve uluslararası gözlemciler bu iddiayı yalanlıyor.
Gerçek şu ki: masum siviller bir kez daha bu kanlı çatışmanın bedelini ödüyor. Dünya ise—maalesef—izlemekle yetiniyor.
