HSK Müfettişine Bıçaklı Saldırı: Adli Tipten Yeni Rapor İsteniyor!
HSK Müfettişine Bıçaklı Saldırı: Yeni Rapor İstendi

Olay, geçtiğimiz aylarda İstanbul'da adeta bir gerilim filminden fırlamışçasına yaşandı. HSK müfettişi, görevi başındayken kendisini bıçakla yaralayan saldırganla yüzleşmek zorunda kaldı. Şimdi ise dava, beklenmedik bir yönelim kazandı.

Mahkeme süreci -dürüst olmak gerekir- oldukça sancılı ilerliyor. Savunma tarafı, sanığın 'cezai ehliyeti' konusunda ısrarla şüphelerini dile getiriyor. Öyle ki, daha önce hazırlanan adli tıp raporunun yetersiz olduğu iddiasındalar. Mahkeme de bu talebi ciddiye aldı ve yepyeni bir raporun düzenlenmesine karar verdi.

Raporun Detayları Neler Diye Merak Ediyorsunuz Değil Mi?

İlk raporda, sanığın 'tam ehliyetli' olduğu yönünde bir kanaate varılmıştı. Yani, işlediği suçun bilincinde ve sonuçlarını anlayabilecek durumda. Fakat savunma, bu görüşe katılmıyor. Sanığın ruhsal durumunun çok daha derinlemesine incelenmesi gerektiğini savunuyor. Mahkeme heyeti de -haklı olarak- bu konuda tereddüt yaşadı ve ikinci bir uzman görüşüne başvurma yolunu seçti.

Peki ya müfettiş? Mağdur, o korkunç günün izlerini hem fiziksel hem de ruhsal olarak taşımaya devam ediyor. Saldırı, sadece bir yara izinden ibaret değil ne yazık ki. Mesleki hayatı ve gündelik yaşamı üzerinde derin etkiler bıraktı.

Peki, Sıradaki Adım Ne?

Artık her şey, adli tıp kurumunun vereceği yeni rapora bağlı. Sanığın duruşmadaki davranışları ve savunması, mahkeme heyetini oldukça düşündürüyor gibi görünüyor. Cezai ehliyet meselesi, bu tür davalarda her zaman en çetrefilli konulardan biri olagelmiştir. Yeni rapor, davayı tamamen farklı bir yöne de sürükleyebilir. Kim bilir?

Bir sonraki duruşma, işte bu yeni adli tıp raporunun hazırlanmasının ardından yapılacak. Heyetin karşısına çıkacak olan bu belge, nihai kararı şekillendirecek en kritik delil olacak. Herkesin gözü şimdi, adli tıp uzmanlarında.