
İstanbul'un hareketli semti Şişli'de trafiğin yoğun olduğu bir anda, iki sürücü arasında yaşanan gerginlik adeta bir sokak tiyatrosuna dönüştü. Olay, öğle saatlerinde, trafiğin en yoğun olduğu bir kavşakta patlak verdi.
Beyaz araçlı sürücü ile siyah araçlı sürücü, kimin yol hakkı olduğu konusunda anlaşamadı. İşte o an her şey başladı. Önce korna sesleri, sonra bağrışmalar... İnsan sinirinin trafikte nasıl da sınırlara dayandığını gösteren o anlar kameraya takıldı.
"Sen Durdun!" - "Hayır Sen Durdun!"
İki sürücü de arabalarından inip birbirlerine doğru yürüdü. Beyaz araçlı sürücü, "Sen durdun, ben geçecektim!" diye bağırırken, siyah araçlı sürücü ise "Yol benimdi, sen dikkatsizsin!" karşılığını verdi. Tartışma öyle bir noktaya geldi ki, ikisi de birbirini kolundan çekmeye başladı.
Gözlerinin içindeki öfkeyi görmeliydiniz. Sanki dünyanın en önemli meselesiymiş gibi, kimin haklı olduğunu ispatlamaya çalışıyorlardı. Etraftaki diğer sürücüler ise bu manzarayı şaşkınlıkla izlemekten başka bir şey yapamadı.
Trafikte Kimin Haklı Olduğu Değil, Nasıl Davrandığın Önemli
Aslında bu tür durumlar trafikte ne sıklıkla yaşanıyor, değil mi? Bir anlık öfke, saatlerce süren pişmanlığa dönüşebiliyor. İki sürücü de birbirini suçlarken, aslında trafik kurallarını hiçe saydıklarını unutuyorlar.
Oysa trafikte haklı olmaktan çok, sabırlı olmak önemli. Bu iki sürücü de arabalarından inip tartışacaklarına, sakin kalıp yollarına devam etselerdi hem zaman kaybetmeyeceklerdi hem de bu gerginliği yaşamayacaklardı.
Neyse ki olay yalnızca sözlü tartışma ve birbirlerini çekmekle sınırlı kaldı. Daha ciddi bir kavga çıkmadı - ki bu tür durumlarda genellikle daha kötü sonuçlar doğabiliyor. Trafikte öfke kontrolü gerçekten altın değerinde.
Sonuçta her iki sürücü de bir süre tartıştıktan sonra, etraftaki diğer sürücülerin müdahalesiyle ayrıldılar ve yollarına devam ettiler. Ama o birkaç dakikalık öfke patlamasının görüntüleri, sosyal medyada hızla yayılmaya başladı bile.