Londra'da Kanalizasyona Kahve Dökmenin Bedeli Ağır Oldu: Türk Kökenli İşletmeciye 150 Sterlin Ceza
Londra'da kahve dökene 150 sterlin ceza

Londra'nın o meşhur gri bulutlarının altında, sıradan bir perşembe sabahıydı. Her şey rutin gidiyordu ta ki belediye ekipleri o sokağa girinceye kadar. Gözlerden uzak sanılan o küçük 'hatanın' bedeli ise tam 150 sterlin oldu.

Olay, Türk kökenli işletmeci Hüseyin Yeşilyurt'un işlettiği kafede yaşandı. Belediye denetim ekipleri, dükkan önünde yaptıkları rutin kontroller sırasında kanalizasyon ızgarasına taze dökülmüş kahve kalıntılarını fark etti. İşte o an her şey değişti.

"Küçük Bir Şey" Dediler Ama...

Belediye sözcüsünün ifadeleri oldukça netti: "Kanalizasyon sistemimize yabancı maddelerin karışması ciddi sorunlara yol açabilir. Sadece kahve değil, yağlar, kimyasallar... Hepsi aynı kategoride." Aslında bakarsanız bu kural sadece Londra'ya özgü değil - neredeyse tüm modern şehirlerde benzer düzenlemeler var. Ama işte, insan bazen 'nasılsa görülmez' diye düşünüyor.

Yeşilyurt'un savunması ise tipik bir 'farkında olmama' hikayesiydi. "Sadece müşterilerden kalan birkaç fincan kahveyi döktüm" demiş. Fakat belediye için miktar değil, eylemin kendisi önemliydi. Bu konuda hiç esneklik göstermiyorlar - ki aslında haklılar da.

Peki Ya Cezanın Arkasındaki Mantık?

150 sterlin - bugünkü kuruyla neredeyse 6 bin Türk lirası. Çok mu? Belki de değil. Çünkü kanalizasyona dökülen her yabancı madde, tıkanıklıklara, ekstra temizlik maliyetlerine ve hatta çevre kirliliğine yol açabiliyor. Londra Belediyesi'nin bu konudaki tavrı gerçekten katı. Hiç şakası yok.

İşin ilginç yanı, bu olay aslında daha büyük bir soruna işaret ediyor: Kentsel yaşamda bireysel davranışların toplumsal maliyeti. Düşünsenize, her işletme aynısını yapsa, şehrin alt yapısı ne hale gelirdi?

Yeşilyurt cezayı ödemek zorunda kaldı - itiraz etme şansı bile olmadı. Çünkü kanıt ortadaydı. Belediye ekipleri fotoğraflamış, tutanak tutmuştu. Londra'da yaşayan diğer işletmeciler için de önemli bir ders oldu bu olay. Kim bilir, belki de kahvelerini artık daha dikkatli dispose ediyorlardır.

Sonuçta, küçük gibi görünen kurallar aslında hepimizin yaşam kalitesini korumak için var. Ve Londra, bu konuda hiç taviz vermeyecek gibi görünüyor. İyi de yapıyor bence - ne de olsa temiz bir şehir herkesin hakkı.