İstanbul'da sıradan bir okul günü, beklenmedik bir şiddet olayıyla aniden karanlığa büründü. Göz açıp kapayıncaya kadar, çocuk sesleriyle dolup taşan bir park, adeta bir kabus sahnesine dönüştü.
Olay, dün öğleden sonra saatlerinde, öğrencilerin okuldan çıkıp evlerine dağılmaya başladığı o ara saatte patlak verdi. Kimi çocuklar sırt çantalarıyla koştururken, kimileri de parktaki banklara oturmuş, günün yorgunluğunu atıyordu. Derken... birden her şey altüst oldu.
Ani Patlama: Barış Ortamından Kaos Ortamına
İki grup genç arasında başlayan tartışma, kimsenin müdahale edecek zamanı bulamayacağı kadar hızlı bir şekilde tırmandı. Önce sözlü atışmalar, ardından itişmeler... Ve sonra o korkunç an: bıçaklar parlıyor havada.
Olay yerinde bulunan bir tanık, "Bir anda çığlıklar yükselmeye başladı" diyor, hâlâ şokta olduğu her halinden belli olan bir ses tonuyla. "Önce anlam veremedik, oyun sanmıştık belki de. Ama sonra kanları görünce... İnsanın içi burkuluyor, çocuklar öyle şeyler yaşamak zorunda mı?"
Yaralı Çocuklar ve Hızlı Müdahale
Kavgada iki çocuk bıçak darbeleriyle yaralandı - her biri henüz hayatın baharında. Biri 15, diğeri 16 yaşındaki bu gençler, belki de sıradan bir okul gününün sıradan bir kavgasına kurban gittiler. Kim bilir, belki de daha o sabah sınavlara girmişlerdi, annelerinin hazırladığı kahvaltıyı yapmışlardı.
Olay yerine hızla intikal eden sağlık ekipleri, yaralı çocuklara ilk müdahaleyi yaparak en yakın hastaneye sevk etti. Hastane yetkilileri, her iki gencin de genel durumlarının stabil olduğunu belirtiyor - ki bu en azından içimizi bir nebze olsun rahatlatıyor.
Güvenlik Soruları ve Ebeveyn Endişeleri
Bu olay, aslında hepimizin içini kemiren bir soruyu yeniden gündeme getiriyor: Çocuklarımız okuldan çıkıp sokağa adım attıklarında gerçekten güvende mi? Parklar, oyun alanları - bunlar çocukların güle oynaya vakit geçireceği yerler olmalı, bıçakların parladığı mekanlar değil.
Emniyet güçleri olayla ilgili soruşturmayı derinlemesine sürdürürken, faillerin yakalanması için çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Ancak asıl mesele, bu tür olayların tekrarlanmaması için ne gibi önlemler alınacağı.
Bir ebeveynin dediği gibi, "Biz çocuklarımızı okula gönderirken sadece matematik, tarih öğrensinler diye göndermiyoruz. Akşam sağ salim eve dönebilsinler diye gönderiyoruz." Belki de hepimizin bu sözler üzerine düşünmesi gerekiyor.