Manisa'nın Turgutlu ilçesinde yaşanan olay, adeta insanlığın yüz karasıydı. Öyle ki, otizmli bir çocuğun masumiyeti karşısında bile şiddetin sınır tanımadığını acı bir şekilde gösterdi bize.
Olay, geçtiğimiz günlerde Turgutlu'da bir markette patlak verdi. 10 yaşındaki otizmli Y.A., annesiyle birlikte alışveriş yaparken, market çalışanı M.Y.'nin hedefi haline geldi. Nedeni mi? Çocuğun farklılığıydı sadece.
Kameralara Yansıyan Rezillik
Güvenlik kameraları, o anları belgelemekten öte, toplumun kanayan yarasını bir kez daha deşti. Görüntülerde M.Y.'nin, otizmli çocuğa defalarca yumruk attığı, hatta yere düşürdükten sonra bile saldırısını sürdürdüğü açıkça görülüyor. İnsanın içini acıtan sahnelerdi bunlar.
Anne N.A. ise çaresizlik içinde çığlık atıyor, saldırganı engellemeye çalışıyordu. Ama nafile - o anki şiddetin önüne geçmek mümkün değildi maalesef.
"Benim Çocuğumun Ne Suçu Vardı?"
Olay sonrası konuşan anne N.A.'nın sözleri, yürek burkuyordu doğrusu: "Benim çocuğumun ne suçu vardı? Sadece otizmli diye bu şiddeti hak etti mi?" diye soruyordu gözyaşları içinde. Haklıydı da - kim değil mi ki?
Aslında bu olay, toplum olarak engelli bireylere bakış açımızın ne kadar sorunlu olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Farklı olana tahammülsüzlük, önyargılar ve cehalet... Hepsi bu saldırının alt yapısını oluşturuyordu bence.
Adalet Beklentisi
Olayın ardından saldırgan M.Y. gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Ama soruyorum size - bu yeterli mi? Bir çocuğun yaşadığı travmayı silmeye yetecek mi bu?
Avukatlar, müvekkilleri için hem cezai hem de manevi tazminat davası açacaklarını belirtiyorlar. Haklılar da - çünkü bu sadece bir şiddet olayı değil, aynı zamanda bir insanlık suçu bana kalırsa.
Toplum olarak şunu anlamalıyız artık: Otizm bir hastalık değil, farklılıktır. Ve her farklılık, saygıyı hak eder. Bu tür olayların tekrarlanmaması için hepimize düşen görevler var - eğitimden başlayarak, toplumsal bilinçlenmeye kadar.
Umarım bu acı olay, toplumda bir farkındalık yaratır da, bir daha böyle görüntüler görmeyiz. Çocuklarımız - hepsi, her haliyle - güvende olmayı hak ediyor sonuçta.
