İstanbul'da dün akşam saatlerinde yaşananlar, adeta bir aksiyon filmi sahnesini andırıyordu. Şişli'de trafikte seyir halindeyken birdenbire ortaya çıkan bir şahıs, insanları adeta donak bıraktı.
Olay, saatlerin akşamın o loş, insanların evlerine dönmek için yollara düştüğü o kritik vakitte patlak verdi. Bir anda, sanki her şey ağır çekimde ilerliyormuş gibi hissettiren o anlardan biriydi.
Araçlara Saldırı ve Kaos
Şüpheli, kimsenin beklemediği bir anda trafikteki araçlara saldırmaya başladı. Camlar, kaportalar... Bir anda her şey paramparça. Sürücüler neye uğradığını şaşırdı, tabii haklı olarak. Kimdir bu, niye yapıyor böyle bir şey diye düşünmeden edemiyor insan.
Olay yerine ilk ulaşan polis ekipleri, durumu kontrol altına almaya çalıştı. Ama işler hiç de kolay ilerlemedi. Şüpheliyi sakinleştirmek, normal yollarla gözaltına almak... Bunların hiçbiri işe yaramadı.
'Öldür Beni' Çığlıkları
Polisin kendisini almaya yeltendiği o kritik anda, şüpheli öyle bir çığlık attı ki, orada bulunan herkesin kanı dondu: "Öldür beni!"
Bu çığlık, sadece iki kelimeden ibaret olsa da, taşıdığı anlam o kadar ağırdı ki... İnsan ister istemez düşünüyor: Acaba ne yaşadı da böyle bir şey söyledi? Ne tür bir çıkmazın içinde?
Zorlu Gözaltı Operasyonu
Polisin işi gerçekten zordu. Bir yanda kendine ve çevresine zarar verme ihtimali olan bir şahıs, diğer yanda meraklı bakışlar altında profesyonelce hareket etme zorunluluğu.
Ekipler, uzun uğraşlar sonucunda -ve hayli yıpratıcı bir mücadelenin ardından- şüpheliyi etkisiz hale getirmeyi başardı. Gözlerinde o anlamsız bakışlar, yüzünde belli belirsiz bir ifade... Sonunda polis aracına bindirilerek olay yerinden uzaklaştırıldı.
Olayla ilgili soruşturma derinlemesine devam ediyor. Şüphelinin kim olduğu, geçmişi ve bu garip davranışlarının altında yatan asıl neden araştırılıyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, "Olayla ilgili tüm detaylar titizlikle incelenmektedir" denildi.
Bu tür olaylar, şehir hayatının ne kadar öngörülemez olabildiğini bir kez daha hatırlatıyor insana. Bir an her şey normal giderken, bir sonraki saniye her şey altüst olabiliyor. Şüphelinin ruh halinin ne olduğunu, neler yaşadığını bilmiyoruz elbette. Ama şu kesin ki, yardıma ihtiyacı var - hem kendisi hem de çevresi için.