Şiddetin her türlüsüne karşı durmak, sadece kanunların değil, toplumun da meselesi. İşte tam da bu noktada, TİKA'nın attığı adımlar dikkat çekiyor. Geçtiğimiz günlerde düzenlenen bir seminer, bu konuda önemli bir ışık yaktı.
Şiddetin Anatomisi: Bilinçlenme Zamanı
Seminerde, şiddetin kökenleri masaya yatırıldı. Psikologlar, sosyologlar ve hukukçular bir araya gelerek, bu karmaşık sorunu her yönüyle ele aldılar. "Şiddet sadece fiziksel değil" diyor uzmanlar. Psikolojik, ekonomik, dijital... Hepsi aynı derecede yıkıcı.
Katılımcıların anlattıkları ise yürek burkan cinsten. Bir kadın, "Komşumun çığlıklarını duyuyorum ama ne yapacağımı bilemiyorum" derken, genç bir erkek "Erkekliğin şiddetle ölçüldüğü bir ortamda büyüdüm" itirafında bulundu.
Peki Çözüm Ne?
- Erken yaşta eğitim (Çocuklara şiddetin 'normal' olmadığını öğretmek şart)
- Toplumsal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi
- Yasal düzenlemelerin etkin uygulanması
- Mağdurlara ulaşmanın yollarını çeşitlendirmek
Seminerin en çarpıcı yanı? Belki de şu: "Şiddeti önlemek için önce onu tanımalıyız." TİKA yetkilileri, bu tür çalışmaların devam edeceğinin altını çiziyor. Önümüzdeki aylarda farklı illerde benzer etkinlikler planlanıyor.
Sonuç olarak, şiddetle mücadele kolektif bir çaba gerektiriyor. Bu seminer de tam da bu yüzden önemli - çünkü değişim, ancak bilinçlenmeyle başlar.
