Günlerden sıradan bir pazartesiydi aslında. Ta ki Tokat'ın artık sakin diyemeyeceğimiz bir sokağında hayatın aniden değişiverdiği o ana kadar. Genç adam, belki de akşam yemeğini düşünürken yürüyordu sadece. Kim bilebilirdi ki sırtına saplanacak o kurşunun her şeyi altüst edeceğini?
Olay, saatler 16.00'yı gösterdiğinde meydana geldi. Aslında tam olarak ne olduğunu anlamak zor - belki de hiç anlamadı kurban. Bir anda patlayan silah sesi ve ardından gelen acı... Sırtında hissettiği o keskin, yakıcı ağrıyla yere yığılıverdi.
Ölümle Pençeleşme Anları
Çevredekilerin şaşkın bakışları arasında yardımına koşanlar oldu tabii. İnsanlık hâlâ ölmemiş demek ki. Hemen 112 Acil'i aradılar, ama o sırada genç adamın durumu gerçekten kritikti. Kan kaybı, şok, korku - hepsi bir aradaydı.
Ambulansın gelişi bile bir mucize gibiydi sanki. Sağlık ekipleri, neredeyse imkansız görünen bir mücadeleye giriştiler. Acil müdahale derken, hastaneye yetiştirme telaşı... Hayat bazen bu kadar ince bir çizgide geziyor işte.
Hastanedeki Yaşam Mücadelesi
Tokat Devlet Hastanesi'nin acil servisi o an için bir savaş alanına dönmüştü adeta. Doktorlar, hemşireler - hepsi seferber olmuştu. Ağır yaralı genç için yapılabilecek her şey yapılıyordu, bu kesin.
Peki ya sonrası? İşin garip tarafı, kimin neden yaptığı hâlâ meçhul. Rastgele miydi, yoksa planlı bir saldırı mı? Polis ekipleri olay yerinde inceleme yaparken, bu sorular havada kalıyor.
Şu an için tek bildiğimiz - gencin hayati tehlikesinin sürdüğü. Yoğun bakımda verdiği mücadele, belki de hepimizin aslında ne kadar kırılgan olduğumuzu hatırlatıyor bize.
Tokat'ta yaşanan bu olay, güvenlik konusundaki endişeleri bir kez daha gündeme getirdi. Sıradan bir vatandaşın sırtına isabet eden kurşun, aslında hepimizin sırtında hissedebileceği bir tehdit değil mi sanki?
