
Güneşin batışına yakın, Karadeniz'in hüzünlü rüzgarı eşliğinde Trabzon sokakları bugün alışılmadık bir sessizliğe büründü. Ama bu sessizlik, aslında yüreklerdeki fırtınanın en güçlü ifadesiydi.
Kadına yönelik şiddetin tırmanışa geçtiği bu günlerde, Trabzonlular ellerinde mor balonlarla ve dövizlerle şehrin ana caddelerinde adeta bir insan nehri oluşturdu. Kimi gözlerde yaş, kimi yüzlerde öfke... Hepsinin ortak noktası ise artık bu kabusa 'dur' deme kararlılığıydı.
Bir Fotoğraf Bin Acıyı Anlatıyor
Yürüyüşe katılanlar arasında 70'lik nineler de vardı, henüz okul çağındaki çocuklar da. 'Artık yeter!' diyen genç kızlar, 'Kız kardeşlerimizin sesi olacağız' diyen üniversiteliler... Hepsi tek yürek olmuştu.
Şehrin simgesi Boztepe'nin eteklerinde başlayan yürüyüş, Uzun Sokak'ta devam etti. Polis ekiplerinin güvenlik önlemleri altında gerçekleşen etkinlikte, katılımcılar bazen slogan atıyor, bazen de sadece ellerindeki dövizlerle konuşuyordu.
"Susmayacağız, Korkmayacağız!"
En çok dikkat çeken pankartlardan biri, "Öldürülen her kadın bizden bir parça alıyor" yazılıydı. Bir diğerinde ise basit ama çarpıcı bir soru vardı: "Bugün sıra kimde?"
Yürüyüş boyunca en çok duyulan sloganlar ise şunlardı:
- Kadın cinayetleri politiktir!
- Yaşamak istiyoruz!
- Susmayacağız, korkmayacağız, itaat etmeyeceğiz!
Etkinliğin organizatörlerinden Avukat Ayşe K., "Bugün burada sadece Trabzon için değil, tüm Türkiye'de şiddet gören kadınlar için ses olduk" diye konuştu. Sözlerine, "Artık yeter demenin zamanı geldi de geçiyor" diyerek devam etti.
Yürüyüş, saatler sonra şehrin meydanında son buldu. Ama katılımcıların gözlerindeki kararlılık, aslında bu mücadelenin yeni başladığının işareti gibiydi. Trabzon bugün, kadına şiddete karşı duruşunu tüm Türkiye'ye bir kez daha hatırlattı.