Ankara'da sıradan bir gün, bir velayet kavgasının gölgesinde korkunç bir sahneye tanıklık etti. İnsanların en hassas olduğu konulardan biri olan çocuk meselesi, bu kez sopaların gölgesinde sokak ortasına taşındı.
Olay, Çankaya ilçesinde meydana geldi. Görgü tanıklarının anlattığına göre, her şey bir kadının çocuğunu görmek için eski eşinin evine gitmesiyle başladı. Fakat orada beklediği gibi bir karşılama bulamadı. Tam tersine...
Sokak Ortasında Linç Girişimi
İki kadın, adeta pusu kurmuşçasına bekliyordu. Biri elinde sopayla, diğeri ise çıplak elleriyle saldırmaya hazırdı. Gelen kadın daha aracından iner inmez üzerine yürüdüler. İşte o an her şey kontrolden çıktı.
Sopayla vurmaya başladılar - kafasına, sırtına, bacaklarına. Vurmak yetmiyormuş gibi bir yandan da küfürler yağdırıyorlardı. "Çocuğumu görmek istiyorum" diyen kadının çığlıkları ise sokakta yankılanıyordu. İnsanlığın sınırlarını zorlayan bir manzaraydı bu.
Güvenlik Kamerası Her Şeyi Kaydetti
Olay anı, sokağın güvenlik kamerasına bire bir yansıdı. Görüntülerde açıkça görülüyor ki, saldırganların niyeti sadece korkutmak değildi. Gerçekten zarar vermek istiyorlardı. Sopayla vurdukları her darbe, aslında insanlığa vurulmuş bir darbeydi.
Peki ne olmuştu da bu kadar nefret birikmişti? Anlaşılan o ki, boşanma ve velayet süreci taraflar arasında onulmaz yaralar açmıştı. Ama bu, şiddeti meşru kılmazdı elbette.
Olay Sonrası Gelişmeler
Saldırıya uğrayan kadın, olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı. Yaraları yüzünden bir süre tedavi altında tutulması gerekecek gibi görünüyor.
Polis, saldırgan iki kadın hakkında işlem yapmak üzere çalışmalara başladı. Yakalanmaları durumunda, "kasten yaralama" ve "tehdit" suçlarından yargılanacaklar. Tabii bir de o sopayı nereden buldukları merak konusu - belki de en az saldırı kadar düşündürücü bir detay bu.
Bu olay, aslında toplum olarak ne kadar kırılgan hale geldiğimizin de bir göstergesi. İnsanlar artık en ufak anlaşmazlıkları bile şiddetle çözmeye çalışıyor. Oysa şiddetin olduğu yerde, geriye kalan sadece pişmanlık ve acı oluyor.
