Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, aile mahkemelerinin önüne gelen bir boşanma davasında çarpıcı bir karara imza attı. Karara göre, eşine şiddet uygulayan ancak çocuğuna kötü muamelede bulunmayan bireye kıyasla, çocuğuna şiddet gösteren ebeveyn 'daha ağır kusurlu' sayılacak.
Davada ilginç detaylar vardı: Baba, eşini sık sık aşağılayıcı sözlerle rencide ediyordu. Ancak asıl vahim olan, 8 yaşındaki kızına fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamasıydı. Mahkeme, bu durumu 'aile bağlarını kökünden sarsan bir ihlal' olarak nitelendirdi.
Kararın Ardındaki Mantık
Yargıtay heyeti, karar gerekçesinde şu ifadelere yer verdi: "Eşler arasındaki sorunlar zamanla onarılabilir, ancak çocuklara verilen zararın telafisi neredeyse imkansızdır." Hakimler, özellikle küçük yaştaki bireylerin maruz kaldığı travmaların kalıcı etkilerine dikkat çekti.
Peki bu ne anlama geliyor? Artık boşanma davalarında:
- Çocuğa yönelik şiddet, velayet kararlarında belirleyici olacak
- Maddi tazminat miktarları bu kriter doğrultusunda belirlenecek
- Nafaka hesabında 'ağır kusur' payı artırılacak
Aile Hukukunda Yeni Bir Dönem mi?
Hukuk çevreleri, kararın Türkiye'deki aile mahkemeleri için bir milat olabileceği görüşünde. Bazı avukatlar, "Artık çocuklar sadece korunması gereken taraf değil, aynı zamanda hakları ihlal edildiğinde yargının asıl odak noktası olacak" yorumunu yapıyor.
Kararın en dikkat çekici yanı ise şu: Daha önce 'eşler arası şiddet' boşanma davalarında ön plandaydı. Şimdi terazi, çocukların lehine ağır basıyor. Tabii bu, aile mahkemelerindeki dosyaların yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlamına da geliyor.
