Olay aslında sıradan bir renk körlüğü testiyle başlamıştı. Ama sonrasında çığ gibi büyüyen bir nefret sarmalına dönüştü. İtalyan vatandaşı Mattia Ahmet Minguzzi, sosyal medyada paylaştığı bir daltonizm testi videosuyla belki de hayatının en büyük kabusunu yaşayacağını tahmin edemezdi.
Her şey o videonun altına düşen yorumlarla değişti. Bir kullanıcı, hiç tereddüt etmeden Minguzzi'ye ve ailesine akıl almaz hakaretler yağdırmaya başladı. Öyle ki, bu saldırgan dil herkesi şoke etmeyi başardı.
Mahkeme Salonunda Beklenmedik Savunma
Davayı asıl ilginç kınsa sanığın mahkemede yaptığı savunma oldu. Kendini savunurken tam anlamıyla 'renkleri karıştırdı' diyebiliriz. Sanık, "Ben daltonum, renkleri ayırt edemiyorum" gibi bir savunmayla suçlamalardan sıyrılmaya çalıştı. Ancak bu beklenmedik açıklama mahkeme heyetini de oldukça şaşırttı.
Peki gerçekten daltonizm, birine hakaret etmek için mazeret olabilir mi? Bu soru şu sıralar hukuk çevrelerinde de hararetle tartışılıyor. Uzmanlara göre böyle bir savunma hukuk tarihinde pek alışılagelmiş bir durum değil.
Sosyal Medyanın Karanlık Yüzü
Olay aslında çok daha büyük bir soruna işaret ediyor: sosyal medyada sınır tanımayan nefret söylemi. İnsanlar ekranların ardına saklanıp, normal hayatta asla söyleyemeyecekleri şeyleri rahatlıkla yazabiliyorlar. Minguzzi'nin başına gelenler de maalesef bu acı gerçeğin bir yansıması.
Davayı takip edenler, sanığın bu 'renk körü' savunmasının işe yarayıp yaramayacağını merakla bekliyor. Mahkeme heyetinin bu ilginç savunmaya nasıl bir karşılık vereceği ise henüz bilinmiyor.
Bir yanda renkleri ayırt edememe iddiası, diğer yanda ağır hakaret suçlaması... Bu dava, sosyal medya etiği ve hukukun kesiştiği ilginç bir noktada duruyor. Sonuç ne olursa olsun, toplum olarak hepimize düşen dersler var gibi görünüyor.
