Şoke Eden İddia: Hamile Kadınlara Rızaları Olmadan Müdahale! Adliye Harekete Geçti
Hamilelere Rızasız Müdahale İddiasına Soruşturma

İzmir'de yaşanan bir olay, sağlık sektörünü derinden sarsacak cinsten. Öyle ki, insanın inanası gelmiyor doğrusu. Bir grup hamile kadın, kendilerine haber bile verilmeden, adeta bir kobay gibi erken doğuma zorlanmış. Bu iddialar, tabii ki, savcılık ofislerinin kapısını aşındırmakta gecikmedi.

Olay, İzmir'in göbeğinde, ismini şimdilik vermekten kaçındığımız bir hastanede patlak verdi. Hamilelik süreçleri normal seyreden bir avuç kadın, rutin kontroller için geldikleri hastaneden, kendilerine danışılmadan alınan bir kararla erken doğum odalarına alınmış. Yapılan baskılar, sözlü tacizler ve psikolojik şiddet… Tüyler ürpertici!

Peki Neden? Amacı Neydi?

Akıllara durgunluk veren asıl soru bu: Neden? Bazı iddialara göre, hastane yönetimi ve ilgili doktorlar, tıbbi bir zorunluluk olmamasına rağmen, belki de sadece 'planlama' ve 'program' uğruna bu insanlık dışı uygulamaya başvurmuş olabilir. Hastane odalarında fısıltıyla konuşulanlara kulak verirseniz, cevabı bulmak hiç de zor değil. İnsan hakları ihlali boyutu ise cabası.

Konuyla ilgili konuşan bir avukat, “Hastanın rızası olmadan yapılan her türlü tıbbi müdahale, ağır bir suç teşkil eder” diyor ve ekliyor: “Bu, sadece etik bir ihlal değil, aynı zamanda ceza kanunlarını da ilgilendiren ciddi bir durum.”

Soruşturma Tam Gaz Devam Ediyor

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, gelen şikayetlerin ardından hemen harekete geçmiş durumda. Savcılar, iddiaları tek tek değerlendirip, tanıkları dinliyor, kamera kayıtlarını inceliyor. Hastane yönetimi ve iddia edilen doktorlar hakkında resmi bir açıklama henüz yapılmış değil. Ama şu bir gerçek ki, Türkiye gündemi bu skandalla bir süre daha meşgul olacak.

Mağdur aileler ise adalet arayışından vazgeçmiş değil. “Bizim sesimiz olun” çağrısı yapıyorlar. Bu olay, sadece İzmir’deki değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki hastanelerde benzer uygulamaların önüne geçmek için bir dönüm noktası olabilir mi? Hele ki hastane gibi güven duyulması gereken bir yerde…

Sonuç olarak, bu karanlık iddiaların aydınlatılması için herkes üzerine düşeni yapmalı. Sağlık, hiçbir zaman bir deney alanı olmamalı. Unutmayalım, her hastanın kendi bedeni üzerinde söz hakkı vardır ve bu hak, en kutsal olanıdır.