İstanbul'da yaşanan olay, adeta bir gerilim filminden fırlamış gibiydi. Hem de öyle sıradan bir film değil, insanın içini ürperten cinsten. Bakırköy'deki bir hastanede, tam da insanların en savunmasız anlarında, en mahrem hallerinin göz göre göre izlendiği ortaya çıktı.
Düşünsenize, tedavi olmaya geldiğiniz yerde, siz farkında bile olmadan her hareketiniz kayıt altına alınıyor. İşte bu korkunç senaryo, geçtiğimiz günlerde acı bir gerçeğe dönüştü.
Odanın İçinde Saklı Gözler
Olay, hastane çalışanlarından birinin tüyler ürperten keşfiyle başladı. Belki de sıradan bir kontrol sırasında, belki de tamamen tesadüf eseri fark etti o küçük, sinsice saklanmış cihazı. Hasta odasında, normalde kimsenin dikkatini çekmeyecek bir noktaya yerleştirilmişti gizli kamera.
Hemen yetkililere haber verildi tabii. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri olaya el koydu. O küçük odada, o an için sadece bir hasta vardı - kadın bir hasta. Durumu öğrendiğinde hissettiği şoku, öfkeyi, ihlal edilmişliği tahmin etmek zor değil.
Parmaklar Dört Kişiye Çevrildi
Soruşturma hızla derinleşti. Adli makamların talimatıyla başlatılan çalışmalar, şüpheli dört ismi gün yüzüne çıkardı. İsimleri açıklanmayan bu şüpheliler, olayla bağlantılı olarak gözaltına alındı.
Kimdi bu insanlar? Ne amaçla yapmışlardı böyle bir şey? Cevabını bilmesek de, akıllara düşürdüğü soru işaretleri oldukça rahatsız edici. Belki kişisel bir takıntı, belki farklı niyetler... Kesin olan tek şey, hastaların en temel hakkı olan mahremiyetin çiğnendiğiydi.
Hastane Yönetimi Ne Diyor?
Olayın duyulmasının ardından hastane yönetiminden açıklama geldi. "Olayla ilgili gereken tüm işlemlerin yapıldığını" ifade ettiler. Ancak şunu sormadan edemiyor insan: Böyle bir ihlal nasıl mümkün olabildi? Güvenlik protokolleri yeterli miydi? Yoksa insanların en savunmasız anlarını bile fırsat bilenler için engel tanınmayan bir sistem mi var?
İstanbul - evet, bu korkunç olayın adresi İstanbul'du. Türkiye'nin bu en kalabalık şehrinde, insanların sağlığına kavuşmak için geldikleri yerlerde bile güvende olmadığı gerçeğiyle yüzleştik bir kez daha.
Gözaltına alınan dört şüphelinin ifadeleri alındı. Savcılık işlemi sonrasında serbest bırakıldılar, evet. Ancak adli kontrol şartı getirildi - en azından küçük bir önlem olarak.
Peki ya sonrası? Bu tür olayların tekrarlanmaması için ne gibi önlemler alınacak? Hastanelerde mahremiyet ve güvenlik nasıl sağlanacak? Asıl cevabını beklediğimiz sorular bunlar. Çünkü kimse, tedavi olmaya gittiği yerde 'izleniyor' hissiyle yaşamak istemez.